Ragbi günlükleri 169

30 Eylül itibariyle, ulusal takımlar seviyesindeki ragbi rekabeti geri döndü. 15’li Ragbi Milli Takımımız, yeni sezonuna, oynadığı Moldova karşılaşmasıyla başladı. Yeni sezon, yeni heyecan… Milli takımımızın, Moldova müsabakasına giden süreci anlatacağız. Hoş geldiniz…

               Avrupa Ragbi Birliği(Rugby Europe), Avrupa Kıtası’nda düzenlenen ragbi organizasyonlarının çatı kuruluşu. 2023-2024 sezonu öncesinde Avrupa Ragbi Birliği’nden yapılan açıklamayla, yeni bir formatın bizleri beklediğini öğrendik. Eski formatta, Avrupa Konferans Ligi düzeyinde iki seviye bulunurken(Konferans I, Konferans II); yeni yapılan düzenlemeyle birlikte bu seviyeler kaldırıldı ve tek bir lig oluşturuldu. Konferans Ligi’ne katılan 17 ülke, dört grupta toplanırken; grupların oluşturulmasında, coğrafi yakınlık ve lojistik kolaylık kriterleri dikkate alındı. Avrupa Konferans Ligi’nde gruplar şu şekilde oluştu:

               A Grubu: Andorra, Danimarka, Finlandiya, Letonya, Norveç; B Grubu: Lüksemburg, Macaristan, Slovenya, Bosna Hersek, Avusturya; C Grubu: Bulgaristan, Moldova, Sırbistan, Türkiye; D Grubu: İsrail, Güney Kıbrıs, Malta.

               Gruplarını kazanan takımlar, 2024 Mayısı’nın son haftasında Trophy seviyesine yükselebilmek için play off oynayacaklar.

               C Grubu’nda yer alan Türkiye, gruptaki rakiplerinden Bulgaristan ve Sırbistan’a aşina. Geçmiş yıllarda bu takımlara rakip olmuş ve kaybetmiştik. Moldova’nın Konferans I seviyesinden gelmesi sebebiyle(Türkiye, Konferans II’de oynuyordu.), ragbi tarihimizde ilk kez rakip olacaktık.

               2023-24 sezonundaki ilk milli müsabakamıza hazırlıklar Edirne’de gerçekleştirildi. 15 Eylül Cuma günü, oyuncuların toplanmasıyla başlayan hazırlık kampı, 29 Eylül sabahı Edirne’ye veda etmemizle sona erdi. Kampın ilk haftasında, antrenör grubunda yer alarak, kampı yakından takip etme şansını yakaladım. İkinci haftanın başında kampa katılacak olan Fransız antrenör Laurent Boulet’in, oyuncuları tanıyabilmesi için ilk hafta boyunca bol bol test maçı yaptı takımımız. Çok parlak geçmeyen test maçlarında kara düzen bir ragbi oynanırken, özellikle yerleşim konusunda sıkıntılar yaşanıyordu. Milli takım hazırlık kampı havasından uzak geçen ilk haftanın ardından, yurtdışından gelen Türk oyuncular ve Fransız antrenörün etkisiyle, daha verimli bir süreç yaşandı. Takımdaki eksiklikleri tespit edip, müdahalede bulunan Laurent Boulet, kısa sürede antrenman verimini arttırmayı başardı. Son oyuncu elemesinin gerçekleşmesinin ardından da maç esamesi belli oldu. 15’li Ragbi Milli Takımımız, şu 23 kişilik kadro ile Moldova karşısında sahaya çıkacaktı: Efe Yeşilyurt, Mahir Kaya, Mehmet Kılıçkaya, Alperen Kademli, Mehmet Dumrul, Cihangir Yalçın, Oğuzhan Tirendez, Mert Zapçı, Yusuf Sarıçan, Ömer Faruk Pir, Burak Özkan, Aykut Kanaçlar, Eyüp Ensar Daş, Mustafa Kaplan, Oğuzhan Demir, Ukbe Çelik, Uğur Özkan Baş, Batuhan Altan, Ahmet Eren Kılıç, Yusuf Can Tunç, Kerim Cömert, Etem Seydioğlu, Orhan Akbaba.

               Maçın değerlendirmesine geçmeden, oyuncu seçimleri üzerine bir parantez açmak istiyorum. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki 40 kişilik kalabalık bir kamp kadrosu oluşturmak iyi bir hamle olmuştur. Geçmiş kamplarda eksik olan antrenman/forma rekabetinin bu kampta sağlandığını, test maçları sırasında oyuncuların yaklaşımlarından çıkarmak mümkündü. Benim sorum şu: Bu 40 kişi nasıl seçildi? Biliyoruz ki ulusal ligimizde oynanan müsabakalara gözlemci heyetleri gelmiyor. Oyuncu performansları sahada izlenmiyor. O zaman bu listeler nasıl oluşturuluyor? Hiç 15’li ragbi oynamamış oyuncuların kampa davet edilmesine kimler aracı oluyor? 2023 sezonunda, herhangi bir takımla 15’li ragbi ulusal ligimize katılım sağlamamış oyuncuların, oynayanların önüne geçmesi normal mi? Ádil mi? Son tamamlanan 2022 sezonunu Türkiye 3.sü olarak bitiren Trakya Ragbi’nin, yendiği rakiplerinin çok sayıda oyuncusu kamplara davet edilirken; 2022 sezonundan, Trakya Ragbi’nin bu davete layık sadece iki oyuncusu(2023 sezonunda başka bir kulüpte oynuyorlar) olduğu mu düşünülüyor? 15’li Ragbi Milli Takımımıza yapılan oyuncu seçimleri, 15’li ragbi ulusal ligimizde oynayan oyuncular arasından yapılmalıdır. Oynanan müsabakalara, milli takım antrenör heyetinden gözlemciler gitmeli, milli takıma seçilmek için emek veren sporcuların çabalarına saygı gösterilmelidir. Parantezi kapatalım.

               30 Eylül Cumartesi günü, Atatürk Olimpiyat Stadı Atletizm Pisti’nde oynanan karşılaşma saat 16.00’da başladı. Moldova’nın vuruşuyla hareketlenen oyun, rakibin kendi topunu çelmesiyle atağa dönüştü. Neyse ki bir el becerisi hatası geliyor ve top, Türkiye’ye geçiyordu. Antrenörümüz Laurent Boulet’in planı, oyunu genişletip, rakip savunmanın aralarını açmak; Türk forvetlerin mobilitesini kullanarak, çeşitli manipülasyonlarla rakip savunmada hat kırmaya çalışmak ve açık alanda hızlı oyunlarla sonuca gitmekti. Maçın ilk yarısını, son beş dakika hariç, rakibimizden daha iyi oynadığımızı düşünüyorum. Forvetlerimiz, çizilen oyun planında görevini yapıyor ve açık alandaki bek oyuncularımıza fırsatları yaratıyordu. Beklerimizden istediğimiz katkının bir türlü gelmemesi, son paslardaki hatalar, savunma kıran koşulara geç kalan desteklerimiz sonuca gitmemizi engelleyen faktörler oldu. Rakibimizin el becerisi hataları ve çeşitli sebeplerle yedikleri penaltılar, sonuca gitmemize yardımcı olacak etkenler iken, gerekli faydayı buralardan alamadık. İlk yarının son beş dakikasına 9-3 önde giren Milli Takımımız, yaşadığı kırılma ile önce penaltı try(7 puanlık sayı), sonrasında da alan golü yiyor ve devreye, 9-13 geride giriyordu. İkinci yarıya tempolu başlayan Türkiye, ilk beş dakikada dominant bir performans ortaya koyuyor ve hızlıca sayıya ulaşıyordu. Art arda gelen savunma hattı kırışlarına destek koşularını zamanında getiren Türkiye, göze hoş gelen bir sayıya Mahir Kaya ile ulaşıyordu: 14-13. Forvetlerin işbirliği sayıdaki önemli etkendi. Bu andan itibaren, çok sayıda oyuncu değişikliği yaparak maça devam etti takımımız. İkinci yarıya yapılan güzel başlangıç ve erken gelen sayı, sonuca dair biz seyircileri umutlandırmıştı. Bizlerin aksine, milli takımımız ise, bu sayıyla birlikte sanki maçı noktalamıştı. Sahada bir kişi eksik oynayan rakibi karşısında uzun süre savunma yapan Türkiye, eline gelen her topu hata yaparak karşı tarafa veriyor, verimli bir aksiyon gerçekleştiremiyordu. Gördüğü sarı kartlarla ikinci yarının neredeyse tamamını bir kişi eksik oynayan rakibimiz, sayısal eksikliklerinin yanında, çok sayıda el becerisi hatası da yapıyor ve sonuca gidemiyordu. Rakibine yardımcı olma konusunda kararlı olan Türkiye, verdiği offside kaynaklı penaltılarla, Moldova’nın alan golleri bulmasına katkı sağladı. Beş metremizdeki tehlikeli paslaşmalarımızdan da sayı çıkaran Moldova, maçın sonunda, savunmamızın arkasına yapılan vuruşu yakalıyor ve bulduğu sayı ile noktayı koyuyordu:14-33. İkinci yarının ilk beş dakikasını ayrı tutursak, kötü bir performans sergiledi takımımız. Oyununu bir yere kadar taşıyıp, devamını getiremedi. Tercihler, el becerisi hataları, kazanılan avantajların taça dáhi atılamaması, rakibe verilen çok sayıda penaltı canımızı yakan unsurlardı. Bir kişi eksik rakibimiz karşısında uzun süre savunmada kalarak iyice yıprandık. Pozisyon alışlarda geç kalmamız, rakip lehine verilen penaltılarda artışa neden olurken; bu avantajların alan golleriyle sayıya dönüşmesi, mental olarak da takımımızı zorladı. Kötü oynayan bir Moldova karşısında, özellikle ikinci yarıda, daha da kötü oynayarak üzücü bir mağlubiyet aldık.

               15’li Ragbi Milli Takımımızın negatif yönlü grafiği devam ediyor. Gruptaki ikinci maçımızı, 28 Ekim Cumartesi günü Sofya’da Bulgaristan karşısında oynayacağız. Bu maçın hazırlıklarını, 19-27 Ekim tarihleri arasında Kırklareli’nin Babaeski İlçesi’nde yapacak olan takımımıza, şimdiden başarılar diliyoruz.

               Türkiye ve Moldova arasında oynanan Avrupa Konferans Ligi C Grubu ilk hafta müsabakasının yayınında, anlatıcı Gökbey Karataş’ın yanında yorumcu olarak görev yaptım. Bu güzel deneyimi yaşamama fırsat veren, Ragbi Asbaşkanı Oğuzhan Danışmaz’a teşekkür ederim.

               Son söz… 15’li ragbideki gidişatımızı değiştirecek olan çözümün temel adımı; eğiticilerimizin gelişimlerini hızlandırarak, kulüplerimizin oyununu iyileştirmek ve ulusal ligimizdeki rekabetin kalitesini arttırmaktır.

NOT: Fotoğraflar, Ragbi Referansı Facebook sayfasından alınmıştır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu