“Eğitim-öğretim, eğitimcilerin işidir”

Eğitim İş Sendikası Edirne Şubesi, Saraçlar Caddesi’nde basın açıklaması düzenleyerek, Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi’ni (ÇEDES) eleştirdi.

Saraçlar Caddesi’nde basın açıklaması düzenleyen Eğitim İş Sendikası Edirne Şubesi, ÇEDES projesini eleştirdi. Sendikalılar adına açıklama metnini okuyan Eğitim İş Edirne Şube Başkanı Murat Akçay, ÇEDES protokolünü yargıya taşıdıklarını belirtirken, protokolün laik ve bilimsel eğitime aykırı olduğunu vurguladı. Akçay; “Alanında uzman eğitimciler varken konuyla ilgisi olmayan kişileri ve yapıları eğitim sistemimize sokmak kamu kaynaklarını israf etmektir. Eğitim-İş olarak, Anayasamıza, yasalara ve yönetmeliklere açıkça aykırı; laik ve bilimsel eğitimle taban tabana zıt ÇEDES protokolünü yargıya taşıdık. Bugün de burada ve tüm Türkiye’de eğitim dışı kurumlarla, gerici dernek ve vakıflarla imzalanan protokollere ve projelere karşı ‘Çocukları korumak, vatanı korumaktır’ anlayışıyla alanlardayız. Çünkü ÇEDES protokolü hukuksuzdur: Anayasamıza, yasalara ve yönetmeliklere açıkça aykırıdır. Laik ve bilimsel eğitimle taban tabana zıttır. ÇEDES protokolü tehlikelidir: Eğitim biliminden pedagojiden bihaber, çocuklarımıza nasıl yaklaşılacağını bilmeyen yetişkinleri okullara sokmak travmatik etkileri de beraberinde getirecektir. ÇEDES protokolü öğretmenlerin, eğitim emekçilerinin mesleki itibarına hakarettir. Eğitim-öğretim, eğitimcilerin işidir” şeklinde konuştu.

Akçay, okul yöneticilerine, eğitimcilere ve velilere de seslenerek; “Okul yöneticilerine sesleniyoruz: Okullardaki eğitim faaliyetinin yasal çerçevede yürütülmesi sizlerin sorumluluk alanınızdır. Koltuğunuza değil, onun arkasında asılı olan Başöğretmen’in resmine bakın ve bu protokolleri reddedin. Eğitim emekçilerine sesleniyoruz: Sevgili meslektaşlarımız; öğrencilerimiz bizlere Başöğretmen’in emanetidir. Onları, laiklik karşıtı uygulamalara terk etmeyiniz! Kimsenin sizin dersinizi bölme, gasp etme, sizin dersinizden öğrenci çıkarma hakkı yoktur. Bu tür girişimleri her şeyden önce öğrencileriniz, sonra mesleki itibarınız için reddediniz. Velilerimize sesleniyoruz: Çocuklarınızın eğitim adı altında manen ve fiziken güvencede hissetmeyecekleri hiçbir uygulamayı kabul etmek zorunda değilsiniz. Onların geleceği için bu protokolü reddedin” ifadelerini kullandı.

“EĞİTİM EMEKÇİLERİ GEÇİNEMEZ, KENDİLERİNİ İŞLERİNE ADAYAMAZ HALE GELMİŞTİR”

Pedagojik formasyon eğitiminin seçmeli ders olarak verilmesinin, eğitimciliğin sıradanlaşmasına yol açtığının altını çizen Akçay, sözleşmeli öğretmenlerin açlık sınırının altında ücretlere çalıştığını kaydetti. Akçay; “Bu eğitim öğretim yılı, hem mesleki itibarının uğradığı saldırılar hem de alım gücündeki erime nedeniyle eğitim emekçisi için de karanlık bir dönem olmuştur. Öğretmenlik Meslek Kanunu hali hazırda sözleşmeli, ücretli, kadrolu adı altında kategorize edilerek sömürülen öğretmenleri bir kez daha haksız sıfatlarla ayrıştırmıştır. Ayrıca YÖK’ün aldığı kararla, eğitim fakültelerinin dışında da farklı alanlarda öğrenim gören öğrencilerin pedagojik formasyon eğitimini ‘seçmeli ders’ olarak almasının önü açılmış; bu yolla hem eğitimcilik sıradanlaştırılmaya çalışılmış hem de ataması yapılmayan öğretmenlere bir haksızlık daha yapılmıştır. Anayasal bir hak olan güvenceli istihdamın katli olan ücretli ve sözleşmeli öğretmenlik ayıbı sürdürülmüş, ekonomik kriz nedeniyle ücretli öğretmenlerin büyük bir çoğunluğunun aldığı ücretler açlık sınırının çok altında kalmıştır. Eğitim emekçilerinin aldığı ücretler, giderek artan hayat pahalılığı nedeniyle ay sonunu getirmeyi dahi mümkün kılmayan bir orana düşmüştür. Eğitim emekçileri geçinemez, nefes alamaz, kendilerini işlerine adayamaz hale gelmiştir. Bu böyle gidemez” açıklamalarında bulundu. Adem Batuhan SEVER

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu