Trakya Üniversitesi’nden Kırkpınar’a prova
Türkiye Üniversitelerarası Yağlı Güreş Şampiyonası’nın ilki, dün Trakya Üniversitesi’nin (TÜ) Ayşekadın Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi. Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu (TÜSF) tarafından düzenlenen turnuvaya, 8 üniversiteden 62 pehlivanın katılım sağladı. Mehter ve halk oyunu gösterilerinin ardından pehlivanlar er meydanına çıktı.
Trakya Üniversitesi’nin ev sahipliği yaptığı ve TÜSF tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen Türkiye Üniversitelerarası Yağlı Güreş Şampiyonası dün Trakya Üniversitesi’nin Ayşekadın Yerleşkesi’nde yapıldı. Edirne Valisi Hüseyin Kürşat Kırbıyık, TÜ Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Kırkpınar Ağası Seyfettin Selim, kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri, akademisyen ve öğrencilerle beraber, çok sayıda izleyici de organizasyonu takip etti. Kırkpınar Başcazgırı Şükrü Kayabaş, açılış konuşmalarından önce, Vali Kırbıyık ve Rektör Tabakoğlu’na övgü dolu maniler okudu.
Edirne Valisi Hüseyin Kürşat Kırbıyık, yaptığı açılış konuşmasında organizasyondan yana memnuniyeti dile getirdi. Kırbıyık; “Bu organizasyonun ilk defa yapılması ve ilimizde yapılması bizim için ayrı bir gurur kaynağı. Bu bizim şehrimiz açısından, sahip olduğumuz medeniyet açısından son derece önemli bir şey. Dünyada 662 yıldır devam eden çok az spor var. Yağlı güreş Türk kültürünün en önemli unsurlarından biri. Sadece bir spor etkinliğinden bahsetmiyoruz. İçinde usta çırak ilişkisi çerçevesinde büyüyen sporcu kültüründen bahsediyoruz. Dolayısıyla bizim sadece Kırkpınar haftasında değil, yılın değişik zamanlarında da yağlı güreşi şehrimize çok daha fazla özdeşleştirmemizin, çok daha faydalı olacağına inanıyorum. Bu çerçevede de bugün gerçekleştirilen organizasyonun cidden kıymetli bir organizasyon olduğuna inanıyorum” açıklamalarında bulundu.
“TÜRK’Ü GÜREŞTEN AYIRMAMAK LAZIM TÜRK GÜREŞTİĞİ İÇİN GÜÇLÜDÜR”
Güreş sporunun, akademik anlamda mutlaka ele alınması gerektiğini belirten Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, yağlı güreş müsabakalarında dereceye giren sporculara, Trakya Üniversitesi’nde lisans ve yüksek lisans hakkı tanıdıklarını vurguladı. Tabakoğlu; “Yağlı güreş aziz ve büyük Türk milletinin en önemli geleneksel sporlarının en başında gelenidir. Orta Asya’da çıkan bu kutlu yolculuk Karadeniz üzerinden Avrupa’ya ve akınlarla Anadolu’ya davam etmiş ‘Türk gibi güçlü’ sözünü tüm dünyaya söyletmiştir. Türk’ü güreşten ayırmamak lazım. Türk güreştiği için güçlüdür. Güreş mutlaka üniversiteler tarafından da ele alınmalı akademik anlamda değerlendirilmelidir. Özellikle yağlı güreş Türk’ün Avrupa topraklarındaki macerasını da anlatmaktadır. Akıncıların torunları olarak biz de geleneklerimizi yaşatmaya, yeni neslimize öğretmeye sevdalıyız. Trakya Üniversitesi olarak, Kırkpınar’ın başkenti Edirne’nin üniversitesi olarak ne yapabiliriz diye düşündüğümüzde 2017 yılında Trakya Üniversitesi olarak Kırkpınar güreşlerinde dereceye giren güreşçilerimize üniversitemiz bünyesinde lisans ve yüksek lisans hakkı tanıdık” şeklinde konuştu.
“BU ŞAMPİYONAYI ULUSLARARASI BOYUTA GETİRECEĞİZ”
Türkiye Üniversite Sporları Federasyon Başkanı Dr. Mehmet Günay, önümüzdeki yıllarda katılımın daha da artacağına dair inançlı olduğunu belirterek, geleneksel güreş sporu ile ilgili sadece Trakya Üniversitesi’nde araştırma merkezi bulunduğunu kaydetti. Günay; “Deprem nedeniyle üniversitelerimizin hibrit eğitimde olması spor müsabakalarına katılımı bir hayli azalttı, yüzde 60 seviyesinde bir katılım var, ama ben söz veriyorum, seneye inşallah burada yaklaşık 500 güreşçi ile burada olacağız bunun sözünü şimdiden size veriyoruz. Üniversitelerimiz gençlerimizi mesleğe hazırlayan, ülkenin geleceğini, yöneticilerini ve idarecilerini Türk Milletine hizmet edecek personelini yetiştiren eğitim kurumlarıdır. Ama bizi biz yapan geleneksel sporlarımızı ve özellikle yağlı güreşimizi, üniversitelerde akademik olarak gerekse sportif yarışmalar olarak yapmamamız bizim için çok büyük bir ayıptır çok büyük bir eksikliktir. Çünkü bizi biz yapan, Türkü Türk yapan, Türkün gücünü 3 kıtaya yaymasını, adaletini ve gücünü yaymasına vesile olan güreşidir. Geleneksel sporu, atlı sporudur ve okçuluğudur ama maalesef, üniversitelerimizde sadece Trakya Üniversitesi’nde güreşle ilgili araştırma merkezimiz var. Söz veriyoruz seneye biz buraya, Balkanlar’dan da çocuklarımızı getireceğiz ve bu şampiyonayı uluslararası boyuta getireceğiz. Bunu da gelenekselleştirmeye çalışacağız. Bundan sonra hep Edirne’de olmasını istiyoruz” diye konuştu.
Sonrasında mehter ve halk oyunları gösterilerinin izleyicilere sunulmasının ardından, pehlivanlar er meydanına giriş yaptı. Deste büyük, küçük orta küçük, küçük orta büyük, büyük orta, başaltı ve baş gibi kategorilerde, genç pehlivanlar er meydanına ter döktü. Damla GÖÇ
