Sebzelerin gücü adına

         Kış geliyor, değişken havalar bağışıklığımızı etkileyebiliyor. Düşen hava sıcaklıklarına karşı bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak için en önemli anahtar dengeli beslenmedir. Yeterli karbonhidrat, protein ve yağların alımına en çok bu mevsimde dikkat edilmelidir. Gerek hayvansal gıdalar gerek ise bitkisel gıdaların dengeli dağılımı vücudumuz için elzem olan vitamin ve minerallerin alımını da sağlayacaktır. Tek taraflı beslenme bazı makro ve mikro besin ögelerinin eksikliğine sebep olabilir. Bu sebeple et ve süt ürünleri gibi sebze ve meyveleri de beslenmemize dahil etmeliyiz.

        Birçok çeşidi olan sebzelerin her birinin sağlığımız için faydasını saysak bitmez. Fakat kısaca şöyle bir değinecek olursak; protein, karbonhidrat ve yağlardan zengin olmasalar da iyi bir lif, vitamin, mineral ve antioksidan kaynaklarıdırlar. Güçlü antioksidan içeriğiyle bağışıklık sisteminin korunmasında etkileri çoktur. Turp, lahana, soğan, sarımsak antibiyotik etkileri sayesinde buna en güzel örnektir. Şimdi kış sebzelerinin yavaş yavaş raflarda yerini almasıyla çeşitlilik çok daha artmaktadır. Buna bağlı olarak tüketim sıklığı da artabilmektedir. Ispanak, karnabahar, pırasa, kereviz, lahana gibi kış sebzelerinin her birinin sağlığımız üzerine oldukça olumlu etkileri vardır. Dolmalık biberdeki C vitamininden ıspanaktaki demire kadar her sebze sofraya benzersiz bir besin seti getirir.

       Araştırmalar, sürekli olarak sebzelerin kronik hastalıkların önlenmesindeki rolünü vurgulamaktadır. Sebzelerde bulunan lif, fitokimyasallar ve antioksidanlar bazı kanserler ve diğer sağlık sorunları riskinin azalmasına katkıda bulunur. Sebzeler, hayvansal gıdanın fazla tüketiminden ortaya çıkabilecek kalp damar hastalıklarının oluşmasını önlemesiyle kalp dostu besinlerdir. Vücutta fazla tuz oluşumuna engel olurlar bu sayede kan basıncının ve kan şekerinin düzenlenmesinde de iyi rol oynamaktadırlar. Diğer faylarına bakacak olursak;

Sağlıklı bağırsakların kahramanı: Sebzelerdeki lif sadece sindirime yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda bağırsaklarımızdaki faydalı bakteriler için de yakıt görevi görür. Sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomu, gelişmiş bağışıklık fonksiyonu, zihinsel sağlık ve genel refahla bağlantılıdır.

Kilo korunumuna yardımcı: Sağlığa olan yararlarına ek olarak sebzelerin kalorisi düşük ve lif oranı yüksektir, bu da onları kiloyu korumayı veya kaybetmeyi hedefleyenler için mükemmel bir besin haline getirir. Lif içeriği tokluğa yardımcı olur, daha uzun süre tok hissetmemizi sağlar ve aşırı yeme olasılığını azaltır. Ayrıca sebzelerin besin yoğunluğu, besin değerinden ödün vermeden doyurucu bir yemeğin tadını çıkarabileceğimiz anlamına gelir.

Çevre Dostu: Yoğun hayvansal ürünler yerine sebzeleri seçmek, daha sürdürülebilir ve çevre dostu bir yaşam tarzına katkıda bulunabilir. Sebze üretimi genellikle daha az çevresel etkiye sahiptir ve daha az toprak, su ve enerji gerektirir. Sebzeleri beslenmemizin temel taşı haline getirerek çevresel sürdürülebilirliği teşvik etmede küçük ama etkili bir rol oynayabiliriz.

Yaşlanmayı Geciktirici: Sebzelerdeki antioksidanlar yaşlanma ve çeşitli sağlık sorunlarıyla ilişkili oksidatif stresle mücadele eder. Düzenli sebze tüketimi daha sağlıklı bir cilde, inflamasyonun azalmasına ve genel olarak genç bir ışıltıya katkıda bulunur.

        Akdeniz tipi beslenmenin de büyük bir parçası olan sebzeler, günlük yeterli alımı sağlığımızı günden güne artırmaya yardımcı olacaktır. Her mevsim soframızdan eksik etmememiz gereken bu mucize besinleri, günde iki porsiyon mutlaka tüketmeliyiz. Sağlıklı günler dilerim.

DİYETİSYEN GÜLİN ALTUNEDİRNE ÖZEL EKOL HASTANESİ

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu