Bize dair kar öyküsü

Müthiş bir rüzgar var bu gün ve üstelik hızını arttırarak devam edeceğini söylüyor uzmanlar. Çevre illerde ve hatta uzak yerlerde bile diğer renkleri yutarcasına kar her tarafı beyaza boyadı. Kar belki bizim evlerin çatılarını da bu gece beyazlatır. Kar bizim için o kadar özel ve anlamlıydı ki. Kar bizdik çünkü. Detayını anlatamayacak kadar özel ve duygusal, kar taneleri bizim için. Tıpkı şairin dediği gibi: “Henüz bölünmemiştik çünkü.”

O vakitler büyük AVM ler bu kadar çok yapılmamıştı, gök delenler inşa edilmemişti. İnanın, eskiden her şey daha güzeldi. Daha az yalan, daha çok samimiyet vardı. Yüksek bloklar aramıza girmemişti çünkü. Sadece yan komşuyu değil, neredeyse bütün mahalleyi tanırdık. Şimdi yan dairede oturan komşuyu bile yıllarca yan yana otursak ta tanımıyoruz çoğunlukla. Selamlaşmaktan çekiniyor, tebessüm etmenin bizi küçülteceğini düşünüyoruz. Eskiden kar yağardı ve biz çılgınlar gibi sokaklara koşardık, kucaklamak istercesine beyazlığı, masumiyeti. Kar hepimize huzur verirdi, komşu komşuyu daha sık görür ve birçok insan birbirine derman olmak için yarışırdı.

Eskiden kar yağardı ve ben karın bembeyaz renginde masumiyeti görür, şükrederdim iyi ki yağıyor diye. Sanki kar bizi bize daha çok yakınlaştırırdı. Şehir daha samimi görünür, hatta esnafla memur daha iyi geçinir, garibanı kimse aşağılamazdı. Kar, temizliği, saflığı hatırlatır ve çirkinlikleri engellerdi. Eskiden çok kar yağardı. Özel okullar da bu kadar çok olmadığı için, yoksul çocuklarla varlıklı çocuklar birlikte eşit eğitim alırlardı. Eşitlik ve dostluk biraz daha pekişirdi. Eskiden kar yağardı daha insanca hissedelim diye. Karın bereketini hepimiz hisseder ve lapa lapa yağan karın karşısında daha temiz duygular beslerdik. Daha samimiydik birbirimize, daha naif davranırdık insanız diye. Eskiden kar yağardı insanların ayıbı örtülsün, kimse kimseyi küçümsemesin, sevdanın en temizini yaşayalım, birbirimizi anlamsızca suçlamayalım diye. Balık vermekten önce tutmayı öğretirdik birbirimize. Sevdamız hiç sahte olmadı.

Eskiden kar yağdıktan sonra da üzerine de güneş doğardı ki insanlar birbirine sıkıca sarılsın diye. Kar hepimizi kucaklar, sarmalar, birbirimize yaklaştırırdı. Kar, eskiden çok güzel süzülürdü yukarıdan aşağıya doğru, tıpkı bir kuğunun zarafeti ve bir Türk’ün nezaketiyle. Adam gibi adamdık eskiden. Kar yağardı ve hepimiz birdik, aynı acıları iliklerimizde hisseder, birbirimizi duyarsızlıkla suçlamaz, yardım elimizi hiç kimseden esirgemezdik. Yozlaşmamıştık mesela, sahtekarlığa da alışık değildik, hele ki hoyratlığı ve ihaneti asla kabul etmezdik.

Şimdi mi? Eridik, eridikçe birbirimizi çirkince suçladık, suçladıkça kendimizi sanki daha güçlü hissettik. Oysa kaybolduk, eriyen kar taneleri gibi birer birer farkında olmadan. Maalesef bir değiliz artık. Bozulan değerlerimiz ya da doğaya ihanetimiz mi karı küstürdü bilinmez ama belli ki içinden yağmak gelmiyor.

İçimize yumuşacık, bembeyaz, sessizce kar taneleri gibi sevgiyi yağdırmayı başarabildiğimiz gün, dışarıya da eskisi gibi bol kar yağacak, eminim!

Sağlıkla ve sevgiyle kalın…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu