Besinlerle mutlu olmak !

Çoğu zaman stresli ve tempolu görünen bir dünyada neşe ve mutluluk anlarını bulmak zor olabilir. Pek çok faktör duygusal sağlığımıza katkıda bulunurken, sıklıkla gözden kaçırılan bir husus da tükettiğimiz gıdanın etkisidir. Gıda ve ruh hali arasındaki bağlantı, bilim adamlarının ve beslenme uzmanlarının araştırdığı büyüleyici bir alandır.Elde edilen kanıtlar, bazı gıdaların moralimizi yükseltme etkisine sahip olduğunu göstermektedir.

Genellikle “iyi hissetme” hormonu olarak adlandırılan serotonin; ruh halinin, iştahın ve uykunun düzenlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Optimum serotonin seviyelerini korumak, moralve zihinsel sağlık için oldukça önemlidir. Serotonin dengesizliklerini gidermek için ilaçlar mevcut olsa da,serotonini artıran gıdaları diyetimize dahil etmek, olumlu bir ruh halini desteklemenin doğal ve lezzetli bir yolu olabilir.

Triptofan, serotoninin öncüsü olarak görev yapan önemli bir amino asittir. Genel ruh halini iyileştirmek için günlük egzersiz ve güneş ışıklarına ilave olarak triptofan bakımından zengin gıdalar serotonin sentezinin artmasına katkıda bulunabilir. Hindi, tavuk, yumurta, soya peyniri, fındık, yağlı tohumlar ve süt ürünleri iyi bir triptofan kaynağıdır. Bu yiyecekleri diyetimize dahil etmek, serotonin üretimi için gerekli yapı taşlarını sağlayabilir.

Somon, uskumru ve sardalya gibi yağlı balıkların yanı sıra keten tohumu ve cevizde bulunan Omega-3 yağ asitleri, iyileştirilmiş ruh hali ve artan serotonin seviyeleriyle ilişkilendirilmiştir. Bu sağlıklı yağlar beyin fonksiyonu için önemlidir ve serotonin reseptör duyarlılığını desteklemeye yardımcı olabilir.Diyetimize yağlı balıkların dahil edilmesi, beyninize en iyi şekilde çalışması için ihtiyaç duyduğu temel besinleri sağlayarak olumlu bir zihniyete ve duygusal dengeye katkıda bulunur.

Bazı meyve ve sebzeler de serotonin üretimini destekleyen besinler içerir. Triptofan amino asitinden zengin sebzelere; brokoli, karnabahar, lahana, pancar, kuşkonmaz, havuç, kabak, patates, marul, tatlı patates,sarımsak, soğan örnek olarak verilebilir. Ayrıca ıspanak ve diğer yeşil yapraklı sebzeler, serotonin sentezinde rol oynayan bir mineral olan magnezyum ve folat içerirler. Meyvelerden de muz ve avokado, triptofanın serotonine dönüştürülmesinde önemli olan B6 vitamini açısından zengindir. Yaban mersini bilişsel faydalar ve depresif belirtilerde azalma ile ilişkilendirilmiştir. İster tek başına tüketilsin, ister bir smoothieye karıştırarak diyetimize dahil etmeliyiz.

Tam tahıllar, baklagiller ve nişastalı sebzeler gibi kompleks karbonhidratlar insülin salınımını uyarır. İnsülin, triptofan dışındaki amino asitlerin kaslar tarafından emilmesine yardımcı olur ve triptofanın beyne daha kolay girmesini sağlar. Kahverengi pirinç, kinoa ve tatlı patates gibi yiyecekler, sürekli serotonin salınımını teşvik etmek için mükemmel seçimlerdir. Vegan ve vejetaryenler için yine tofu ve soya da et yemeden triptofan almanın başka bir yolu olacaktır.

Bağırsak-beyin bağlantısının zihinsel sağlık için giderek daha önemli olduğu kabul edilmektedir. Yoğurt, kefir, lahana turşusu gibi probiyotik açısından zengin besinler, serotonin üretimini etkileyebilen sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomunu destekler. Dengeli bir bağırsak mikrobiyotası genel refaha katkıda bulunur ve ruh halini olumlu yönde etkileyebilir.

Bitter çikolata yalnızca tatlı isteğini gidermekle kalmaz, aynı zamanda ruh halini olumlu yönde etkileyebilecek bileşikler de içerir. Vücudun doğal ruh hali arttırıcıları olan endorfin salınımıyla ilişkili bir bileşik olan doğal bir feniletilamin kaynağıdır.

Fazla alkol, yapay tatlandırıcıların tüketimi serotonini düşürme eğilimindedir.Çok fazla kafein tüketimi de serotonin seviyelerini azaltabilir. Günlük diyetimizde sınırlandırmalı ve yeteri kadar tüketmeliyiz.

           Diyetinize serotonin artırıcı gıdaları dahil etmek, olumlu bir ruh halini desteklemenin doğal bir yolu olabilir. Bu gıdalar serotonin üretimine katkıda bulunabilse de,genel zihinsel sağlık için çok yönlü bir beslenmeyi sürdürmek ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek çok önemlidir. Besleyici bir diyet, düzenli egzersiz ve yeterli uykuyu içeren bütünsel bir yaklaşımın, zihinsel ve duygusal sağlığın desteklenmesinde önemli bir rol oynadığınıunutmayalım.

DİYETİSYEN GÜLİN ALTUN – EDİRNE ÖZEL EKOL HASTANESİ

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu