Ayışığı

Sanat ve güzel sanatlar insanları bir araya getiren, duygularını ifade eden, sevgide iletişimi sağlayan bir alandır. Bazen bir şarkının minik bir tınısı, bir resmin size ifade ettiği güzellik, sizi hayatın en mutlu anlarından birine götürebilir, duygularınıza tercüman olmuştur belki de…

 Güzel sanatlar gerçekten tarifi oldukça güç olan, sanki sihirli bir dokunuştur, birleştiricidir, sevgi ve duygu vardır, sevgiyi ön plana çıkarır, iyi iletişimi sağlar, huzurlu bir insan ve toplum yaratmanın olmazsa olmazlarındandır. İnsanlara huzur ve sükunet getirir, barışçıldır, aynı zamanda yaratıcıdır, gönül gözümüzü açar, düşünme gücümüze de katkı sağlar. Belki abarttığımı düşüneceksiniz ancak neredeyse her derde şifadır. İnsanlar için de en iyi terapi seçeneklerinden biridir, ruh sağlığımıza da iyi gelir. Biliyorsunuz, bundan yüzyıllar önce ruh sağlığı iyi olmayan insanların tedavisinde de müziğin şifalı tınıları kullanılmıştır.

Mustafa Kemal Atatürk’ün “Sanatsız kalan bir toplumun hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” sözünü de ifade etmeden geçemeyeceğim. Bazen gençlere bazı davranışlarından dolayı serzenişte bulunuruz. Ancak gençlere güzel sanatların kıymetini ve hayatın motivasyon kaynağı olduğunu ifade edip, mutlaka güzel sanatlarla ilgilenmelerine destek vermeliyiz ki toplumsal olarak daha güzel yarınlara koşmamızın haklı nedenleri olsunlar.

Bir gün Beethoven, bir arkadaşı ile birlikte Viyana sokaklarında dolaşmaktadır. Tam bu sırada bir apartmandan piyano sesi geldiğini duyar ve kafasını kaldırıp bakar. Apartmanın ikinci katındaki cam açıktır ve ses oradan gelmektedir. Arkadaşına, çalan kişinin muhteşem çaldığını ve onu görmesi gerektiğini söyler. İkisi birlikte ikinci kata çıkıp kapıyı çalarlar. Kapıyı açan kadın, Beethoven’ı hemen tanır ve şok olur. Beethoven, piyano sesine geldiğini ve muhakkak çalan kişiyi görmek istediğini söyler. Kadın, piyanoyu çalanın kızı olduğunu ve tanışmaktan mutlu olacağını belirterek onları içeri alır. Beethoven, piyano çalan kızın olduğu odaya girer. Annesi kıza, Beethoven’ın geldiğini söyler ve kız çok heyecanlanır, hemen ayağa kalkar. Fakat kız kördür. Bunu gören Beethoven: “Lütfen benden bir şey isteyin.” der, maddi bir şey isteyeceklerini düşünerek. Kızın cevabı şu olur; “Ben hiç ay ışığı görmedim, bana ay ışığını anlatır mısınız?” Beethoven bu durumdan çok etkilenerek piyanonun başına geçip ünlü ay ışığı sonatını doğaçlama olarak orada besteler…

Siz de sanatın her dalını sevin ve ilgilenin. inanın, orada kendinizi bulacaksınız.

Sevgiyle kalın…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu