Velilere dilekçe daveti

‘Çocuklarda yaşam kaygısı başladı’

Edirne Veli-Der Yönetim Kurulu tarafından yapılan basın toplantısında, velilerin yaşanan deprem felaketinin ardından kentteki okul binalarının sağlam olup olmadıklarına yönelik okullara bilgi taplep dilekçesi vermeleri yönünde çağrıda bulunuldu. Ayrıca toplantıda açıklama yapan Veli-Der Edirne Şube Başkanı Benay Gürsel, çocukların deprem felaketinden sonra gelecek kaygısının yanı sıra yaşam kaygısı yaşamaya başladıklarını vurguladı.

Çocukların en çok zaman geçirdiği mekanların okullar olduğunu vurgulayan Edirne Veli-Der Yönetim Kurulu, basın toplantısı düzenledi. Düzenlenen toplantıda açıklama yapan Veli-Der Edirne Şube Başkanı Benay Gürsel; “Çocuklarımızı, deprem gibi felakete dönüşmesi önlenebilir doğa olaylarında yitirmek istemiyoruz. Depremle yaşamayı öğrenmek; yaşamın tüm alanlarının mühendislik bilimine uygun hale getirilmesi ve ülkenin tüm bireylerinin deprem konusunda eğitilmesiyle her depremde en fazla zarar gören binaların kamu binaları olduğu ve bunların arasında okulların da bulunduğu bir gerçektir.  Geçirdikleri mekânlar olan okulların, depreme çocuklarımızın en fazla zaman dayanıklılığı konusundaki kuşkularımız, bu son yaşadığımız deprem felaketiyle kaygıya dönüşmüştür. İstanbul’da 93 okulun alelacele boşaltılması kaygılarımızı daha da artırmıştır. Veliler olarak, okullarda alınması gereken önlemlere ilişkin acil taleplerimiz; devlet, anayasanın ilgili maddesi gereği, her bireyin can ve mal güvenliğini sağlamak zorundadır. Bunu sağlamayan yetkililer hukuk karşısında suçlu durumundadırlar. Bu anlamda; çocuklarımız okulda olduğu süre boyunca devlete emanettir ve onların can güvenliğinden birinci derecede sorumludur” dedi.

Okullara yönelik depreme dair alınması gereken önlemleri sıralayan Gürsel; “İlimizdeki tüm kamu ve özel okulların zemin etütleri, depreme dayanıklılık testleri ve risk analizleri Mühendis ve Mimarlar Odası, üniversiteler gibi bağımsız kuruluşlara bir an önce şeffaf bir şekilde yaptırılması, yaptırıldıysa bu sonuçlar kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Çocuklarımızın okullarda olduğu saatlerde yaşanacak bir depremden dolayı oluşabilecek kötü manzaralarla karşılaşmamak için, en kısa sürede okullarda deprem öncesi, deprem anında ve deprem sonrası için eylem planları oluşturulmalıdır. Bu planlar kağıt üstünde kalmamalıdır. Şimdiye kadar yılda 1 kez okullarda yapılan rutin deprem tatbikatlarının yanında, yaşanan deprem sonrasında ilk yardım eğitimi vb. seminerler öğrencilere verilmeye başlandı. Ancak eğitim süreklilik, çeşitli senaryolarla pekiştirilmek ve uygulama ister. Bir kez oturup dinlemekle hiç bilmemek arasında fark yoktur. Riskli binalara güçlendirme yapılmamalı, derhal yıkılmalı; ihaleler kamuoyuna açık, şeffaf bir şekilde yapıldıktan sonra, okulların inşaatları en kısa sürede tamamlanmalı, Mühendis ve Mimarlar Odası, üniversite gibi bağımsız kuruluşların denetiminden sonra teslim alınmalıdır. Yeniden yapılacak okulların mimari projeleri ilgili meslek odalarının görüşleri alınarak oluşturulmalı; olası depremde okulların bahçeleri toplanma alanı, geçici yaşam ve lojistik noktaları olarak da kullanılabilmesini sağlayacak mimariye sahip olmalıdır (duş, tuvalet, yardım dağıtım alanı, yemekhane kesintisiz internet ve iletişim olanağı vb.) Okullar güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynakları ile desteklenmelidir. Mevcudu kalabalık okullarda acil durum karşısında en güvenli ne şekilde tahliyelerin yapılabileceği planlanmalı bahçeye ve okula ek çıkışlar yapılmalıdır. Yine bu okullarda bahçelerin yeterli olmadığı bilinmektedir. Bu okullara uygun toplanma alanları belirlenmelidir. Okullarda yangın merdivenleri ile bina ya da bahçe çıkış kapıları kilitlenmemelidir. Olası deprem sonrası temel ihtiyaçların karşılanabileceği şekilde okullar projelendirilmelidir. Evimizde yapılması istenen deprem çantası gibi okullarımızın da bahçelerinde birer deprem konteyneri olmalıdır. Okul mevcuduna uygun olarak su, hazır gıda, battaniye, çadır, ilkyardım malzemesi, jeneratör, kazma kürek gibi aletler bu konteynerlarda depolanmalı ve takibi yapılmalıdır” açıklamasını yaptı.

Ayrıca, velilere seslenen Veli-Der Edirne Şube Başkanı Benay Gürsel, okullara binaların depreme dayanıklılık durumlarına yönelik bilgi sunulması için dilekçe vermeleri gerektiğini söyledi.  Gürsel, dilekçe örneğinin Veli-Der Edirne şubesinin sosyal medya hesaplarında bulunduğunu belirtti.

Diğer yandan çocuklarda deprem felaketinin sonrasında yaşam kaygısı başladığını da belirten Gürsel; “Pandemi ve pandemi sonrası gelecek kaygıları var. Şu anda gelecek kaygıları var. Ve en zoru en kötü olan taraf da bu bir çocuk için, kendini güvende hissetmiyor. Geleceğini güvende hissetmiyordu şu anda şimdisini güvende hissetmiyor. O yüzden bir an önce en fazla zaman geçirdikleri okullarımızda çocuklar güvende olduğunu anlasınlar bilsinler o yüzden yetkililerin bir an önce açıklama yazılı, sözlü neyse artık o açıklamayı yapması gerekiyor” dedi. Damla GÖÇ

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu