TUTANKUPON

Karın yağmadığı bir ocaktan, karın yağmadığı bir şubata zaman zaman yağan yağmurlarla evirilmişti kış. 2018 Şubatı da kar yağmadan bitecekti Edirne’de. Okulundan ve DJ olarak çalıştığı yerel radyodan arta kalan boş zamanlarında birlikte İtalya ligine bahis yaptığımız DJ Sabrina (asıl adı Sabriye) gelmek üzereydi kafeye. İtalya ve İtalyan futbolu hayranı, radyodaki programlarında sürekli İtalyan şarkıları çalan bu deli kız; geçen yıl bu zamanlar bir iddaa bayisinde çıktı karşımıza. Sadece İtalya ligine kupon yapar ve küçük oranlı kuponları genellikle tuttururdu. İzmir’den üniversite okumaya Edirne’ye gelmiş. Tıpkı İzmir’de olduğu gibi burada da radyo DJ’liği yapıyordu.

Üzerinde çubuklu İnter formasıyla kapıdan içeriye hiç eksilmeyen yüksek enerjisiyle girdi. Her zamanki gibi içerdekileri İtalyanca selamlayarak sohbete başladı. “Ciao, buonasera ragazzi. Come stai?” (Merhaba, iyi akşamlar çocuklar. Nasılsınız?) Bunu önceden bize ezberletmişti. İkimiz birden her zamanki gibi “Ciao Sabrina, stiamo molto bene” (Merhaba Sabrina, çok iyiyiz) diye cevap verdik. Bu fasıl kapanınca kupon yapma faslına gelinirdi. Napoli’nin, Milan’ın, Juventus’un, İnter’in, Roma’nın ve Lazio’nun cezalılarını, sakatlarını yani tekmili birden eksiklerini bir çırpıda sayıp takımların ligdeki durumlarını anlatırken, Attilio kül tablası gibi kokan ağzıyla kulağıma eğilip “ Tam evlenilecek kız şerefsizim. Sadece ofsayttan anlamakla kalmıyor futbolun bizzat içinde bu kız adaş.” diyordu. Puan cetveli, gol krallığı, içerde ve dışarıda atılan/yenilen goller, oyuncuların koşu mesafeleri, kornerlerde arka direğe yapılan koşularla gelen goller, aman Allahım daha neler neler? Sabrina bize en ince detayına kadar yorulmak nedir bilmeden anlatırken Attilio pür dikkat hayranlıkla onu dinliyordu. Attilio’nun derdi kedi sevmemesi idi. Sabrina ise kedi delisi bir kız. “Adaş yap şu kızı bana. Dile benden ne dilersen?” diyordu. “ Bende ona “Sen kenarda kedilerle ısınmaya başla, skora göre ilerleyen dakikalarda o seni kalbine alır adaş” diyordum gülümseyerek.

Sabriye kendisine Sabrina denilmesini istiyor. Atilla’ya İtalyanca muadili Attilio bana da adım Mutlu olduğu için karşılığı olan Felice diye sesleniyordu. İtalya’yı ve İtalyancayı hayatının her yerine sokuşturmaya çabalıyordu. Bir gün büyük bir kupon tutturarak Milano’ya yerleşip, İnter maçlarını seksen bin kişi ile birlikte izlemeyi hayal ediyordu. Kedileri Sinyor Fellini, Çavbella ve Felicità ile birlikte imkanları dahilinde hayalini kurduğu hayatı yaşıyordu. Hafta içi okul ve üç gece radyoya zaman ayırırken hafta sonu buluşup kupon yapıyorduk. Attilio kuponlarımız tutmadığında babasının dükkânındaki kasadan tırtıkladığı paralarla bize destek atıyor ve sürekli plan yapıyordu. “ Kupon tutmuş mesela adaş. O sevinçle sarılmışım ve kulağına ti amo Sabrina, diyorum. Nasıl plan?” “On kusurlu hareketten birine imza attın Attilio, asıl o gün yandın” diyorum gülümseyerek. 

O mayıs sonu beklenmedik bir şekilde tayinim doğuya çıkmıştı . Ağlaya ağlaya ayrıldık. Ben kendime yeniden bir hayat kurmaya çalışırken zaman içerisinde irtibatımız da kopmuştu. Bir akşamüstü elimde poşetlerle eve girerken posta kutumdan bir zarfın ucu gözüme çarptı. Merakıma yenilip poşetleri tek tek öbür elimin parmaklarına geçirdim ve posta kutusuna uzanıp zarfı aldım. Gönderen kısmında Sabrina & Attilio yazıyordu. Mutfak masasına poşetleri bırakıp heyecanla zarfı açtım. İçinden iddaa kuponu şeklinde bir davetiye çıktı. En üstte “Sabrina & Attilio’ nun düğünlerinde sizlerle birlikte kupon yapmaktan mutluluk duyarız.” yazıyordu. Altta ise tutmuş bir kupon fotoğrafının silüeti vardı. Dört ay önce oynadıkları üç İtalya Ligi maçını tutturup altı milyon lira civarında bir para kazanmışlar. Davetiyenin verdiği şaşkınlık geçip düğün tarihine bakmayı akıl edince geçen hafta sonu evlendiklerini anladım.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu