Kuş bakışı

2023 yılının ilk altı ayında memleketin kuş bakışı görüntüsü; İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı, 6 Şubat depremi, Adıyaman- Şanlıurfa sel felaketi, seçim süreci ve 14 Mayıs Türkiye genel seçimleri.

Tüm bu olaylar ve bu olaylara eklenen günlük gelişmelerin oluşturduğu gerginlik, havada buharlaşarak adeta ülkenin göğünde gittikçe ağırlaşan koca bir buluta dönüştü. Yağmur yağmadan evvel ortaya çıkan sıcak ve bunaltıcı hava gibi içimizde bir sıkıntı, yaşamaktan usanmışlık, yersiz öfkeler, yurtsuz fesatlıklar… Hepimiz birer huysuz ihtiyara dönüştük. Çevremizde tanıdığımız, sosyal medyada tanımadığımız insanların iyi niyetli cümlelerine burun kıvırmaya, yaşadıklarından elde ettiği tecrübeleri paylaşan zamane gençlerini toy bulmaya, yeni fikirleri işitir işitmez “Seninki de eski köye yeni adet” demeye başladık. Dünya üzerine yaşayıp Merkür’ün yörünge süresiyle hesaplanıyor yaşımız.

Hepimiz her şeyi biliyor. Herkes ahlak filozofu, ekonomi doktoralı, bir elinde kılıç diğer elinde terazisiyle gözlerini belertmiş birer hukuk profesörü, siyaset bilimci, Hipokrat’ın sağ kolu, Einstein’in ilham perisi, Kopernik’in torunu, Adolf’un eskizi… Bir tek kendimiz değiliz. Her şeyden biraz sığdırmaya çalıştıkça sıkıştı benliğimiz. O kadar ki kişilerin duygu ve sezgilerine dayanan tercihlerine bile karşı çıkmayı marifet sanıyoruz. Ne formülü ne de aritmetiği olan güzellikleri eleştirmeyi de es geçmiyoruz. Bir gülüşe bir bakışa kafa tutuyor bir şarkı ya da park yeri için hayatlar çalıyoruz. Yani ben elmayı seviyorum diye elma da beni sevsin diyoruz.

Kadınlar, kadınların şiddet görmesini önleyici unsurların ele alınmasına karşı çıkıyor. Birisi, depremzedelere nasıl yas tutulacağının dersini veriyor. Bir başkası, sel felaketinden uhrevi işaretlere ulaşıyor. Milli Futbol Takımı’nın karşılaşmalarında tek yürek olan millet, lig maçlarında taşlı sopalı birbiriyle kavgaya tutuşuyor. Gol sayısı yerine yaralı sayısı manşetlere taşınıyor. Genel seçim tarihlerine kadar canciğer kuzu sarmaları ezeli düşmana, akrabalar yad ellere, aziz vatandaşlar çeşitli sıfat ve isim tamlamalarına dönüşüyor. Her sabah aynı memlekette uyansak da yeni güne dünün yüküyle üstelik bambaşka takma isimlerle başlıyoruz.

Önümüz haziran; okullar kapanacak, tatil planları yapılacak. Kimi kıyı şeridinde kimi sıladaki aile evinde bir nefes alacak. Evlerinde kalanların sıkılan ruhları, daha da sıcak ve bunaltıcı olacak bu havalarda yaz yağmurlarına rağmen iflah olmayacak.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu