“Küçük çiftçimiz yok olma durumunda”

İYİ Parti Edirne Milletvekili Mehmet Akalın, parti binasında yapılan basın toplantısının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Akalın, Rusya’nın Tahıl Koridoru Anlaşması’ndan çekilmesini, yerli çiftçi açısından olumlu bir durum olarak bulduğunu ifade etti. Edirne’nin tarımdaki durumunu da değerlendiren Akalın, Edirne’nin köylerinde, yerli vatandaşların da tarla sahipliği oranının yüzde 30’a düştüğünü kaydetti. Akalın, Tahıl Koridoru gibi anlaşmalar sebebiyle yerli çiftçinin de oldukça zarar gördüğünün altını çizdi.

Parti binasında yapılan basın toplantısının ardından açıklamalarda bulunan İYİ Parti Edirne Milletvekili Mehmet Akalın, Edirne’deki tarımın son durumunu değerlendirdi. Çiftçinin, belirlenen taban fiyatın altında buğday sattığını belirten Akalın, maliyetin altında satılan ürünle çiftçinin köyde tutulamayacağının altını çizdi. Akalın, “Bir kere şunu söylememizde fayda var; Buğdayda bir taban fiyat belirlendi, ama ofis maalesef alamadı. Ne oldu bunun sonucunda? Küçük çiftçimiz borsada taban fiyatın çok altında vermek zorunda kaldı. 4 buçuk liradan, 5 liradan buğdayını verdi. Peki bundan kim rant sağladı? Tabi ki büyük çiftçiler, borcu olmayan, çiftçiler, deposu olan çiftçiler deposunda malını tuttu veya uzun tarihli randevuyu aldı ve bekledi. Ama küçük çiftçinin borcu var satmak zorunda kaldı ve maliyetinin altında sattı. Bütün mesele bu. Bunun sonucunda ne olacak. Her zaman söylediğimiz gibi bölgedeki köylerimiz boşalıyor. 7 liraya buğdayı mal ederseniz 5 liradan satarsanız o köylümüzü, çiftçimizi burada tutabilir miyiz? Tutamayız. Küçük çiftçimiz kaçıyor. Sonra ne oluyor? Birileri geliyor köylerimizin arazilerini satın alıyor. Kimin aldığını da bilmiyoruz. Bakın iki hafta önce bir soru önergesi verdik mecliste. Edirne ili ve bütün ilçelerindeki arazilerin merkezlerdeki, yerleşim yerlerinin kimlere satıldığını, özellikle kimlerin aldığını sorduk. Hala sorularımıza cevap bekliyoruz” dedi.

“TAHIL KORİDORU OLSA NE OLUR OLMASA NE OLUR, ÖNEMLİ OLAN BİZİM ÇİFTÇİMİZİN DURUMU”

Akalın, tarım politikasının tamamen ithalata endeksli olduğunun altını çizerek, küçük ölçekli çiftçinin zor durumda olduğunu vurguladı. Akalın; “Bazı köylerimizde köylülerin tarla sahipliği oranı yüzde 30’lara düşmüş. Yüzde 70’ini yabancı kişiler aldı. Daha da kimin aldığını bilmiyoruz. İşte bu yanlış politikalar yüzünden tarım anlaşmaları oldu ama bunun ötesinde biz kendi yerli üreticimizi düşünmek zorundayız. Benim küçük çiftçim neden 5 liraya sattı buğdayını? Bunu hükümet yaptı. 7 buçuk lira dedi, 5 liradan sattı çiftçimiz. Bu çiftçinin yaşaması mümkün değil. Yaşayamıyor ve arazisini satıyor, buralardan gidiyor. Ondan sonra biz burada araştırıyoruz, bizim arazimizi kim aldı? Bu hükümetin politikaları neticesinde oluşan bir durum. Yani tamamen ithalatçıya endekslenmiş bir tarım politikasıdır. Gümrük vergilerini indiriyorsunuz. İsteyen istediği kadar buğdayını, ayçiçeğini getiriyor. O iş bittikten sonra ‘biz gümrük vergilerini arttırdık’ diyorsunuz. Zaten getiren getirdi. Bu saatten sonra arttırsan ne olur arttırmasan ne olur?  Tahıl Koridoru olsa ne olur olmasa ne olur, önemli olan bizim çiftçimizin durumu. Bizim çiftçimizin durumu bu. Özellikle küçük çiftçimiz yok olma durumunda. Yok oldu” şeklinde konuştu. Damla GÖÇ

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu