“İnsan hakları muhafaza edilmelidir”

AK Parti Genel Merkez İnsan Hakları Başkan Yardımcısı Avukat Tarık Hatipler, her yıl 10 Aralık tarihinde kutlanan Dünya İnsan Hakları Günü’ne istinaden gazetemiz Edirne Ahval’e açıklama yaptı. Hatipler açıklamasında insan haklarının artık daha fazla gözetilmesi ve muhafaza edilmesi gerektiğini de vurgulayarak, ülkemizde yaşayan Suriyeli sığınmacılara ve pandemi döneminde artan hak ihlallerine de değindi. Hatipler; “Akdeniz’de cansız beden sayısı her geçen gün artıyor. Kıyıya vuran Aylan Bebek hala dün gibi ciğerlerimizi yakıyor. Bu insanlar canları pahasına evini, yurdunu terk etmeye mahkûm bırakılmış insanlardır. 5 milyon nüfusa ensarlık yapmak bizi ekonomik açıdan etkilemeyeceği gibi, manevi açıdan da yüceltmektedir. Yaşadığımız pandemi dönemi de hak ihlallerinde ciddi artışa yol açtı. AK Parti olarak yaşanan her hak ihlalini inceliyor, vatandaşlarımızın haklarının gözetilmesi ve güçlendirilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.

Her yıl 10 Aralık tarihinde kutlanan Dünya İnsan Hakları Günü’ne istinaden açıklama yapan AK Parti İnsan Hakları Başkan Yardımcısı Avukat Tarık Hatipler; “Her yıl 10 Aralık tarihinde Dünya İnsan Hakları Günü kutlanıyor. 10 Aralık aslında sadece bir tarih değil; İnsan Hakları, hayatımızın her alanında, attığımız her adımda ve nefes aldığımız sürece korumamız ve gözetmemiz gereken bir husus. Dünyada insan hakları günü olarak kutlanıyor fakat maalesef dünyanın tamamında insan hakları korunamıyor. İnsan Hakları Bildirgesi güncellenmeli mi, evet güncellenmeli. Bugün dünyada çok hızlı gelişen bir teknoloji alanı var. İnsan Hakları konusunun da buna ayak uydurması gereken bir süreç yaşıyoruz aslında” dedi.

“SİİRT MİTİNGİ BİR DÖNÜM NOKTASI OLDU”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde Siirt’te düzenlediği mitinge de değinen Hatipler, yıllar önce aynı yerde düzenlenen mitingin aslında bir dönüm noktası olduğunu söyledi. Hatipler; “AK Parti Genel Merkez’inde başkan yardımcısı olduğum İnsan Hakları Birimi 2015 yılında kuruldu. Fakat partimiz kurulduğu günden bugüne insan hakları konusundaki hassasiyetini sürdürmektedir. Ülkemizde yaşanan 1960 ve 1980 darbeleri, 28 Şubat Post Modern darbesi, 2007 yılındaki e-muhtıra krizi ve 15 Temmuz darbe girişimleri muhtelif hak ihlallerinin yaşandığı ve birilerinin canının yandığı dönemlerdi. Biz yaşımızdan ötürü 28 Şubat Post Modern Darbesine, imam hatip liselerinin kat sayıları sorunuyla başlayan ve devamında 15 Temmuz darbe sürecine kadar geçen sürece hâkim durumdayız. Geçtiğimiz hafta sonu Sayın Cumhurbaşkanımızın şiir okuduğu için tutuklanarak cezaevine gönderildiği şehirde, o şiiri okuduğu meydanda bir program icra ettik. Hem orada bir miting yaptık hem de demokrasi konuşmaları düzenledik. O programda 1980 darbesinin mağdurlarını, o darbe döneminde suçsuz yere içeride işkenceler görmüş isimleri, 28 Şubat mağdurlarını, Diyarbakır Annelerini, 15 Temmuz Gazilerini misafir ettik. Cumhurbaşkanımızla buluşarak o dönem yaşadıkları acı tecrübeleri günümüz gençliğine aktardıkları bir program icra ettik.Bir şiir ile cezaevine gönderilerek “Muhtar bile olamaz”, “Siyasi hayatı bitti” dedikleri Cumhurbaşkanımızı aynı şehirde, aynı meydanda ağırladık. O günlerden bugüne uzanan “Bir Şiirin Öyküsü” programı ile Türkiye’de yaşanan değişimi tüm vatandaşlarımıza izletmiş olduk. İnsan haklarını dünyaya tanıtan batılı ülkeler var. Bu ülkeler aslında bir taraftan insan hakları çığırtkanlığı yaparken bir taraftan da sömürülerine devam ediyorlar. Fransa, İtalya gibi ülkeler buna örnektir. Baktığımızda en çok savunanlar bunlar ama en çok sömürenler de bunlardır. Mesela Amerika en çok ‘özgürlükler ülkesiyiz, fırsatlar cennetiyiz’ diyen ülkedir fakat Afrika’da günlüğü bir dolara işçi çalıştıran ülke de kendisidir. Hayat zengin kesime, Amerika’daki, İngiltere’deki otorite sahiplerine özgülenmiş durumda değil. Cumhurbaşkanımızın deyimiyle Dünya 5’ten büyüktür ve Daha Adil Bir Dünya Mümkün’dür. Bizim de çalışmalarımız bu yönde” açıklamasını yaptı.

“AKDENİZ, BİR MEZARSIZLAR MEZARLIĞI HALİNE GELMİŞ DURUMDA”

Mülteciler hakkında da açıklamalarda bulunan Hatipler, mültecilerin ülkemiz için bir külfet olmadığını, bu konuda hassas davranılması gerektiğini dile getirdi. Hatipler yaptığı açıklamada; “Gündemdeki en büyük konulardan biri mülteciler, Suriyeliler, göçmenler konusudur. Kıyıya vuran Aylan Bebek hala dün gibi ciğerlerimizi yakıyor. Türkiye’de şuanda 4,5-5 milyon Suriyeli var. Bu bizim ülkemiz için bence ekstra bir külfet, yük değildir. 5 milyon nüfusa ev sahipliği yapmak bizi manevi açıdan yücelten bir durumdur. Ancak bu bazıları tarafından siyasi malzeme haline getirilmiş durumda. Suriyelileri ötekileştirme malzemesi yapmaya gerek yok. Biz Kürt, Türk, Laz, Çerkez bu ülkenin evlatlarıyız. Bu vatan bize ait. Ötekileştirmeden yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu insanlar 2014 yılında geldiler ve yaklaşık 6-7 yıldır Türkiye’deler. Bu insanlara kalkıp, ‘Hadi topla eşyalarını geri dön’ denmez, denilemez. Burada bir hayat, düzen kurdular. Amerika’da zencilerin yaşadığı durumu biz burada Suriyelilere yaşatmaya çalışıyoruz. Bu doğru bir hareket değil bu konuda daha hassas davranmamız gerekiyor” dedi.

“BİZİM ÖZÜMÜZE GERİ DÖNMEMİZ GEREKİYOR”

AK Parti teşkilatı olarak insan hakları konusunda çalışmalarının devam ettiğini ve edeceğini ifade eden Av. Tarık Hatipler; “İnsan Hakları birimimiz Konya Milletvekilimiz Dr. Leyla Şahin Usta hanımefendinin başkanlığında devam etmektedir. Kendisi 28 Şubat döneminde başörtüsü yasağından dolayı okulunu yarım bırakarak Viyana’da eğitim görmüş ve yasak kalktığında ülkemize geri dönerek mesleğini icra etmiş biri olarak ülkemizde İnsan Hakları alanında en tecrübeli isimlerin başında gelmektedir.Sayın Usta başkanlığında İnsan Hakları alanında çalışmalar gerçekleştiriyoruz. En son 2021 yılı içerisinde teşkilatlarımıza İnsan Hakları eğitimi gerçekleştirdik. 7 bölgede 81 ilimizin insan hakları başkanlarıyla eğitim ve istişare toplantıları yaptık. Gittiğimiz illerdeki STK başkanlarıyla buluşarak o ildeki insan haklarına yönelik çalışmaları ve sorunları dinledik. Önce bizim teşkilatımız hakkı, hukuku bilmeli, bunu savunmalı ve hak ihlali olduğu zaman başvuru yollarını öğrenmeli. İnşallah bundan sonraki süreçte de daha duyarlı, daha fedakâr, daha hassasiyetle çalışmalar gerçekleştireceğiz.Bilindiği üzere Adalet Bakanlığımızın açıkladığı bir İnsan Hakları Eylem Planı mevcut. Yargı paketlerinin hepsinde insan haklarını korumaya yönelik, güçlendirmeye yönelik çalışmalar var. Bu çalışmaların hayata geçirilmesi için belli süreler öngörüldü ve takvime uygun şekilde ilerliyor. Örneğin, çocuk haczi dediğimiz isminin bile rahatsız ettiği konuyla alakalı yenilemeler mevcut. Artık çocuk haczi meselesi ortadan kaldırıldı.  Kadına şiddet konusunda da hem bizim hem meclisimizin çalışmaları devam ediyor. Bizim işimiz insana hizmet. İnsan haklarını maksimum seviyede muhafaza edecek işler yapmaktır. Kimsenin başka birinin hakkını ihlal etmeye hakkı yoktur. Ama bakıldığı zaman toplumda bencilleşme, duyarsızlaşma söz konusu. Bizim özümüze geri dönmemiz gerekiyor” diyerek insan hakları alanındaki çalışmalardan bahsetti.

“İNSAN HAKLARININ İADE EDİLMESİ ANLAMINDA ÇALIŞMALARIMIZI YÜRÜTÜYORUZ”

Dünyayı etkisi altına alan pandemi döneminde ise özellikle iş hayatında bazı ihlallerin yaşandığını söyleyen Hatipler, kontrol anlamında çalışmalar yaptıklarını açıkladı. Hatipler; “Pandemi dönemi de hak ihlallerine yol açtı. İş hayatında evden çalışmaya döndük fakat evden çalışma dediğimiz zaman çalışanların özel hayatını ihlal eder olduk, Çalışanlar eskiden belli bir mesai saatinde çalışıyordu ama evden çalışma sistemiyle beraber bu süre 24 saate çıkmış oldu. Bütün bunların gözetilmesi, kontrol edilmesi anlamında çalışmalarımız mevcut. Evden, uzaktan, pandemi şartlarında çalışmanın bir sınırı olmalı. Örneğin hekimlere yönelik yapılan çalışmalar sonucunda maaşlarında bir artırıma gidildi. Sadece hekimlerin değil, tüm sağlık çalışanlarının pandemi döneminde sarf ettiği mücadele göz ardı edilemez. Bu vesile ile de tüm sağlık çalışanlarımıza bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Vatandaşlarımızın hakları konusunda iyileştirmeler yapılıyor ve yapılacaktır. Biz de hak ihlalinin en aza indirilmesi ve ihlal sonrası hakkın iade edilmesi anlamında çalışmalarımızı yürütüyoruz” dedi. Haber Merkezi

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu