Göç varsa zulüm vardır!

Göç ve Göçmen sözlerinin son yıllarda dillerden düşmediğini ifade eden Demirkıran, “şu kadar düzensiz göçmen yakalandı, denizde göçmenlerin botunun batması sonucu bu kadar insan hayatını kaybetti… haberlerini sık sık duyuyoruz. Yakalanan, hayatını kaybedenlerin arasında hiç Alman, İngiliz, Fransız var mı? sorusunu yönelterek, sakın merak etmeyin! Göçmenlerin tamamına yakını Müslüman coğrafyanın insanları” açıklamasını yaptı.  

Türkiye’nin büyük bir kesiminin göçmen olduğuna da vurgu yapan Ali Demirkıran,  “Edirne’de ise bu sayı daha da fazla. Şehrimizde yaşayan insanların büyük bir kısmının ya kendisi, ya babası ya da dedesi göçmendir. Bu süreçlerde neler yaşanmış, ne sıkıntılar çekilmiştir. O acı günleri büyüklerimizden gözyaşlarımız ile dinledik” şeklinde konuştu.

Demirkıran devamla; “ Bu gün de Yemen’de, Irak’ta, Libya’ da, Suriye’de…  yaşayan insanlar evlerinden ülkelerinden sürülüp, kovuluyorlar. Olan biteni görüp, çaresizlik şarkıları mı söyleyeceğiz? Peki, çare ne? Ne yapılması lazım?” Sorusunu yöneltti.

Bu işgalleri, zulümleri yapanlara karşı birlikte hareket edilmesi gerektiğini söyleyen Ali Demirkıran,  “Bin yıl İslam âlemine önderlik yapan Milletimize büyük görevler düşüyor. Bizim Tarihimiz zalime karşı duruşumuzla, haklının yanında oluşumuzla bilinir. Müslüman ülkelerin bir üst otoritesinin olmaması, kısaca başsız olması Müslüman ülkelerin işgaline, sömürülmesine ve katliamlara uğramasına yol açıyor. Adil bir dünya kurulması, zalimin zulmüne dur denmesi çok önemlidir. Müslüman ülkelerin pek çoğunun başında işbirlikçi kuklaların olması oyununun ciddi bir irade ortaya koyulması ile bozulur. Hak ve adalet üzere bir düzen kurmak eğitimimizin, ahlakımızın, dış politikamızın, milli güvenliğimizin ana umdesi olmalıdır” açıklamasında bulundu. Haber Merkezi

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu