“Edirne’nin Fatih’in ruhunu yakalaması gerekiyor”

 

Turizm sektörünün tanınmış isimlerinden Gazeteci-Yazar Alper Tekbaş Edirne’deydi. Tekbaş yaptığı geziler ve incelemeler sonrasında Edirne ve turizm hakkında gazetemize açıklamalarda bulundu.

Uluslararası ve Türkiye genelinde yaptığı geziler, yazıları ve tespitleriyle, turizm sektörünün tanınmış isimlerinden Gazeteci-Yazar Alper Tekbaş Edirne’de bir takım incelemelerde bulundu. Almanya’dan Mardin’e, Antalya’dan Çin’e kadar pek çok ülke ve şehirde turizm hakkında yaptığı çalışmalarıyla tanınan Tekbaş, Edirne ve turizm hakkında gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Tekbaş, Edirne’nin turizm sektöründe önemli kentler arasında ilk sıralarda yer aldığını, yapılacak çalışmalar ve projelerle, hem kentsel hem de ülke bazında çok önemli imkânlara sahip olduğunu vurguladı. Tekbaş, Edirne Kırmızısından gastronomiye, eğlence sektöründen yapılması gerekenlere kadar pek çok konuda açıklamalarda bulundu.

“EDİRNE’NİN GELECEĞİ TURİZMDE”

Tekbaş turizm sektörünün Edirne’nin geleceğini için hayati değerde olduğunu belirterek; “Edirne’nin turizm potansiyeli, Edirne için her şeydir. Sonsuz bir nimet ve imkân. İlk olarak şunu sormamız lazım kendimize ‘var olan potansiyeli Edirne ne kadar kullanabiliyor?’ Edirne’de turizm adına her şey mevcut. Edirne, sınırları birleştiren ve Avrupa’yı Türkiye’ye bağlayan bir noktada çok önemli bir kent. Örneğin Edirne’nin tarihle özdeşleşmiş, ecdadımızın insanlık ilkelerini ve öğretilerini yansıttığı, yaşattığı, örf ve adetlerimizi, insana ve dünyaya bakışımızı, inançsal güzelliklerimizi ifade eden bir bütün Kırkpınar. Kırkpınar’ın gerçekleştiği tarihlerde gelmek isteyen ancak işi veya başka sebeplerden dolayı gelemeyen insanlar var. Mesela ne yapılabilir derseniz; Kırkpınar’ın yılda sadece belirli bir hafta yerine, 12 ay boyunca devam edecek olan bir ritüele dönüşmesi gerekir. Şu anda Kırkpınar Er Meydanı bomboş duruyor. Çeşitli etkinliklerle Kırkpınar ruhunu her ay gelecek olan yerli ve yabancı turiste tanıtılabilir. Bu da kente, esnafına, ekonomisine ve tabii ki ülkemize olumlu yönde kazanç ve istihdam sağlamak demektir” dedi.

“TANITIM ANLAMINDA EDİRNE TEMBEL DAVRANIYOR”

Edirne hakkında yapılan tanıtımların yetersiz olduğunu ifade eden Tekbaş; “Edirne’de gezerken kalem kalem, tek tek kültürel ve tarihi eseri var. Selimiye Camimiz, Sinagog, Kiliseler ve daha pek çok farklı eser var. Bu unsurlar hepsinin bir arada olduğu kareografik bir tanıtımla Edirne’ye gelirken, Edirne içerisinde ve çevresinde levhalar, detaylar vs. olması gerek. Cezp edici detayların artması gerek. Edirne’ye her gelen turistin aklında ‘ya biz burayı görmedik. Bu defa buraya gidelim’ demesi gerek. Edirne’nin önceki zamanlarda gülü meşhurmuş. Şimdi bunu hatırlıyor muyuz? Hayır. Bir diğer konuda Edirne Kırmızısı. Fransızlar Edirne Kırmızısıyla ilgili bir takım etkinlikler veya tanıtımlar yaparken bizlerin, en önemlisi Edirnelilerin bundan ne kadar haberi var? Bunların hepsi turizmde algıda seçicilik. Türkiye’nin hemen hemen her ilini tekrar tekrar gezme, konaklama ve inceleme imkânım oldu. Özellikle Yerel Yönetimi, Belediyeciliği turizme önem veren yerler mutlaka popüler oluyor. Bu işin ana kartelinde, ana çizgisinde belediyecilik çok önemli. Bu anlamda kentlerin yerel yönetimlerine çok büyük iş düşüyor. Hele hele Edirne gibi bir kentseniz ancak tanıtım anlamında Edirne tembel davranıyor. Tabii ki bazı çalışmalar yapıldığını görüyoruz ama Edirne gibi bir kentte daha pek çok tanıtım çalışması yapılması gerek. Bırakın Türkiye’yi Dünya’ya mâl olmuş bir şehirden bahsediyoruz. Ama nasıl olsa ciğerimiz, Kırkpınar’ımız, Kakava’mız var düşüncesi hâkim. Edirne’nin turizmde ciddi bir master planına, iyi bir dayanışmaya ve bunların tamamlanmasıyla birlikte dünyanın cazibe merkezlerinden biri haline gelmemesi için hiçbir neden yok” şeklinde konuştu.

“OTELCİLERİN BİR ARAYA GELMESİ GEREK”

Edirne’deki otelciliğin bireysel kazanç anlayışının dışına çıkması gerektiğini ve otelcilik sektöründe faaliyet gösteren isimlerin bir araya gelmesi gerektiğini belirten Tekbaş; “Sınır kapılarından Yunanistan ve Bulgaristan gelen turistlerin şehre katmış olduğu hareketlilik, mevcut otelleri doldurması bir başarı kriteri olarak bizleri yanıltmasın. Çünkü bizim otellerimizin 1 günlük konaklamak için değil, sürekli konaklamak için gerçekten bir seferber olunması lazım. Otelcilerin bir araya gelmesi ve turizm içim seferber olması lazım. Türkiye’nin bazı kentlerinde otelcilerin bir araya gelerek çok başarılı sonuçlar aldığı yerler var. Mevzuat sadece otel doldurmak olmamalı. Turist giriş-çıkış sayıları tabii ki önemli ancak bu sayılardan ne kadarı Edirne’de konaklıyor? Kaç gün kalıyor? Nerelere gidiyor? Bunların cevapları aranması ve daha çok şeyin yapılması gerektiğine inanıyorum. Edirne’ye her geldiğimde görüyorum ki günü birlik otobüsler var.  Otel anlamında da çok fazla göze batan, Edirne’nin turizm potansiyeline hitap edebilecek çok fazla otel göremedik” ifadelerini kullandı.

“BİZİM BAHRİ DİNAR’LARDAN ÜRETMEMİZ LAZIM”

Edirne’nin gönüllü turizm elçilerinin artmasının gerektiğini belirten Tekbaş; “Turizm yerelden genele birleştirici, evrenselliği çağrıştıran bir konu. Edirne dediğinizde aklıma ilk olarak Bahri Bey geliyor. Bugün her halde bir istatistik yapılsa Edirne ile ilgili yerel ve ulusal medyada veya sosyal medyada sahaya çıkan, tanınan bir tek Bahri Dinar’ı görmekteyim. Bahri Dinar adeta Edirne’yi tanıtmak için seferber olmuş. Bizim Bahri Dinar’lardan üretmemiz lazım ve o potansiyel Edirne’nin kendi içinde var. Edirne’nin kendi içinde bir büyüsü var”

“HER EDİRNELİNİN, EDİRNE’YE MADDİ DEĞİL, MANEVİ BORCU VAR”

“Her Edirnelinin, Edirne’ye maddi değil ama manevi borcu var. Manevi borç kolay ödenilecek bir borç değildir. Emek ister, gönüldaşlık ister, zaman ister, özveri ister. Bir şey istersiniz ve parasını verir alırsınız ama maneviyatın bir karşılığı yoktur. Burada yaşayan her insanın Edirne’ye karşı ciddi sorumlulukları var. Edirne’nin tarihi bir amacı var. Edirne, Fatih’in ruhunu yakalaması gerekiyor. Turizmin fethi Edirne’den başlamalı ve Fatih Sultan Mehmed’in ruhu gerekiyor. Edirne’ye kötülük uğramaz. Edirne hoşgörünün, sevginin, saygının, inançların bütünleştiği bir şehir. Dünyaya rol model olarak gösterebilecek şehirlerimizin başında Edirne de geliyor ve gururla bundan bahsedebiliriz. Ancak ruhumuzu yansıtmamız gerek. Edirne kabuğundan sıyrılıp, dışarıya açılması şart” şeklinde konuştu.

“EĞLENCE SEKTÖRÜ RENKLENDİRİLMELİ VE ÇEŞİTLENDİRİLMELİ”

Eğlence sektöründeki faaliyetlerin artması gerektiğini ifade eden Tekbaş; “Edirne’de mevcut eğlence sektörü yetersiz. Örneğin yabancı turistler Edirne’ye geldi, konakladı, yemeğini yedi ve eğlenmek istedi. Misal Roman dansları gecesi veya farklı konseptlerde yöresel veya görebileceği mekânların sayısı sınırlı. Kentin merkezinde 24 saat açık kalacak ya da sabaha kadar düzenlenen bir etkinlikler, aktivasyonlar gerek. Kimi turist gündüz gezmeyi sever, kimisi gece. Bu anlamda Edirne gece uyumamalı. Edirne’nin cıvıl cıvıl bir gece hayatı olsa, gündüzü başka gecesi bambaşka bir havası olur. İnsanların daha uygun olduğu için geldiği bir şehir olarak Edirne’ye gelmesi mi? Yoksa ölmeden önce mutlaka gezilip, görülmesi gereken kentler arasında Edirne’nin gösterilmesi mi hoşunuza gider? O nedenle eğlence sektörünün Edirne’de renklendirilmesi ve çeşitlendirilmesi gerek. İnsanlar, Edirne’den ayrılırken; ‘keşke daha çok vakit geçirebilseydim’ demesi lazım” dedi. Bekir TÜCCAR

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu