Edirneli yem firması Türkiye’ye açıldı
Edirne’nin en büyük yem üretim firmalarından olan Öztürk Yem, İzmir’deki yeni üretim tesisiyle Anadolu’ya açıldı. Üretime devam eden Havsa’daki üretim tesisini genişletmek yerine İzmir’e tesis açmayı tercih ettiklerini ifade eden Öztürk Group Yönetim Kurulu Başkanı Özay Öztürk, Trakya Bölgesi’ndeki pazarı sıkıştırmamak için yeni tesis açmaya karar verdiklerini bildirdi. Öztürk, yakın zamanda Sakarya’da fason üretim tesisi açacaklarını da duyurdu.
Edirneli yem firması olarak yıllardır Havsa’daki tesiste üretimi sürdüren, yem sanayinin bölgedeki başarılı temsilcilerinden Öztürk Yem, büyümeye devam ediyor. Öztürk Yem, 50 yıllık sanayicilik tecrübesiyle Trakya Bölgesi’nin ardından, şimdi de İzmir’de yeni açılan üretim tesisiyle Trakya Bölgesi’nden Anadolu’ya açıldı.
‘KAPASİTE GENİŞLETME YERİNE, YENİ TESİS AÇMAYA KARAR VERDİK’
Gazetemize özel açıklamalarda bulunan Öztürk Group Yönetim Kurulu Başkanı Özay Öztürk, Trakya Bölgesi’ndeki mevcut pazarı sıkıştırmamak adına Havsa’daki fabrikayı genişletmeyi değil, farklı bir lokasyonda üretim tesisi açmayı tercih ettiklerini ifade etti. Öztürk; “Bizim merkez fabrikamız Edirne’nin Havsa ilçesinde. Şu andaki mevcut yem fabrikamızdaki kapasite doluluk oranımız yüzde 85 seviyesine çıktı. Tesis 3 vardiya 24 saat esasında çalışıyor. Tabi hal böyleyken, belirli bir kapasiteye geldikten sonra bir taraftan da bize pazardan talepler de devam ediyor. Şöyle bir karar aşamasına geldik; biz aynı bahçenin içerisinde kapasitemizi mi büyüteceğiz, yoksa başka lokasyondaki bir üretim tesisinde üretim mi yapacağız? Bunun değerlendirilmesi sonucunda, aynı bahçede kapasitenin büyütülmesi hem mevcut pazarı daha da sıkıştırmak anlamına da gelecekti. Bir taraftan da bulunduğumuz lokasyon, yem ham maddelerini tedariği açısından avantajlı, ama diğer taraftan arkamız sınır, denizlerle çevriliyiz, boğazlar ayrı bir maliyet yüklüyor. Bundan dolayı farklı bir lokasyonda üretim yapmayı düşündük” dedi.
‘İZMİR’DE ÜRETİM BAŞLADI, SAKARYA’YA FASON ÜRETİM TESİSİ YOLDA’
İzmir’de açılan yeni tesisin Aralık ayında çalışmalarına başladığını aktaran Öztürk, yakın bir zamanda Sakarya’da da fason üretime geçeceklerini bildirdi. Öztürk; “Bu bağlamda da İzmir’in Bayındır ilçesindeki bir fabrikayla anlaşmamızı yaptık, geçtiğimiz Aralık ayının başı itibariyle de üretime geçtik. Tabi diğer yandan bölgenin analizleri de yapıldı. Yeni ekipler oluşturduk. Satış ekiplerimiz sahada, üretim, departman müdürlüklerimizi oluşturduk. Şu anda aktif bir şekilde hizmet vermeye başladık. Hayırlısıyla bu ayın sonuna doğru da Sakarya’da fason üretime geçeceğiz. Hayırlısıyla ayrı bir bölgede de üretime geçiyoruz. Yurtdışına yem ihracatıyla ilgili de araştırmalarımız var, ama içerideki süreçler, dinamikler o kadar hızlı ki yurt dışı kısmına zaman ayıramadık” şeklinde konuştu.
SÜT VE BESİ HAYVANLARINA MÜSLİ PERFORMANS YEMİ
2021 yılında üretimini başlattıkları, hayvanlardan daha yüksek üretim ve performans alınmasını sağlayan, akıllı yem olarak da bilinen müsli şeklindeki hayvan yeminin üretildiği MAFT (Mısır Arpa Flake Tesisi) üretim tesisinin çalışmaları hakkında da bilgi veren Öztürk; “Bizim bir de flake tesisimiz var. Flake tesisinde mısır ve arpayı alıyoruz, temizlemelerini yaptıktan sonra tüplerin içinde 1 saat boyunca 100-105 derecede pişiriyoruz. Pişirdikten sonra da silindirlerden geçirip hacim genişletme yapıyoruz. Bu işlemlerden sonra nişasta, jelatinize oluyor. Jelatinize edilmiş ve hacim genişletme yapılmış ürünün, hayvan yemden faydalanışı artıyor. Biz, mısır ve arpa flake üretiminden sonra, yüksek performanslı hayvanlarla ilgili olarak, mısır flake, arpa flake ve özel konsantre tamamlayıcı yemlerle karıştırıyoruz. Sabah kahvaltılarında nasıl gevrek müsli kahvaltılıklar varsa, hayvanlar için de aynısını yapıyoruz. Süt hayvanları için, besi hayvanları için, küçük buzağılar için, küçükbaşla ilgili olan kuzular için de üretim yapıyoruz” diye konuştu.
ÜRETİCİLER AKILLI YEME ALIŞTI
Hayvanlarından yüksek performans bekleyen üreticilerin, müsli yemden sıkça talep ettiğini dile getiren Öztürk; “Özellikle beklentisi yüksek olan üreticiler tarafından tercih ediliyor. Fayda-maliyet analizi yapmak gerekiyor. Biraz daha içerisine giren ürünler açısından bakıldığı zaman, tabi yüksek maliyetli. İki kere işlem görüyor, ürünler karışıyor ama diğer taraftan da sonuca bakıldığında maliyet yüksek, ama fayda da yüksek olunca bu sefer maliyet çok daha optimize edilmiş oluyor” ifadelerini kullandı.
‘HAMMADDENİN YÜZDE 50’YE YAKINI İTHALATA BAĞLI’
Özellikle üreticilerin sıkça şikayet ettiği yem fiyatlarını da değerlendiren Öztürk, hayvan yemi hammaddelerinin yaklaşık yüzde 50’sinin ithalata bağlı olduğuna dikkat çekti. Öztürk; “Yem üretimi, Türkiye’de yıllık 27 milyon üretimi olan bir sektör. Bu 27 milyon ton yemin, hammaddesinin hemen hemen yüzde 50’si yurtdışından geliyor. İçerideki tedarik yetmiyor. Ondan dolayı ithalata bağlı olarak çalışıyor. İthalata bağlı olduğunuzda, dünyadaki fiyat değişimi, döviz kurları tamamen etken haline geliyor. Bu kadar bağımlı olunca, yurtdışındaki maliyetlere göre iç piyasadaki ürünler de yurtdışındaki fiyatları referans alır hale geliyor. Hal böyle olunca, bir şekilde yem fiyatının değişmesi ya da yükselmesi her zaman gündemde oluyor. Bunun bir şekilde formüle edilmesi ile ilgili bakanlığın lokal bazda üretimle ilgili planlamaları var. Belki de ithalata bağlı olan üretimlerin, bir şekilde yurt dışından ithalat yapılan üretimlere doğru kaydırılması yönünde bir çalışma olabilir. Diğer taraftan Türkiye’nin nüfusu 85 milyon. Beslenme alışkanlıkları değişiyor. Ondan dolayı içerideki üretimler bir şekilde yetemez hale geliyor” açıklamasını yaptı. Adem Batuhan SEVER
