Büyük resim
Antik çağlardan itibaren varlığı bilinen, insanlar tarafından o dönemlerde de kullanılan, birçok efsaneye konu olan zeytin ağacı neden yok edilmesi gereken düşman gibi görülüyor? Zeytin dalı aynı zamanda barışın ve dostluğun simgesidir. Kültürümüzde “zeytin dalı uzatmak” deyimi vardır. Ayrıca kutsal kitabımız Kuran’ı Kerim’de Tin suresinin 1.ayetinde ve Nur suresinin 35. ayetlerinde de zeytinin kutsallığı ifade edilmektedir.
Zeytin ağacına düşmanlık zeytinliklerde altın aramak için değil. Asıl amaç çok daha farklı. Bazı büyük ülkeler tarım ürünlerinde bütün dünya ile rekabet eder. Buğday, mısır, soya fasulyesi, aklınıza daha ne gelirse. Türkiye’ye kuruyemiş bile yurt dışından gelir. Zeytinliklerde altın arayan ülkeler büyük paralar döker, araştırma yapar, tarımda verimi arttırmak için genetikleriyle oynar. Verim artar, ama kanser dahil birçok hastalıklar da bu ürünlerle beraber gelir. Ayrıca genetiği ile oynanmış tohumdan ertesi yıl tekrar verim alınamaz.
Üreticiler, büyük paralar vererek her yıl yeniden tohum almak zorundadır. Büyük ülkelerin rekabet edemediği en önemli tarım ürünü zeytindir. Zeytin ağaçta yetişir. Buğday, soya, mısır gibi her sene tohumdan ekilmez. Bu nedenle genetiğiyle oynamak imkansızdır. Tarımda ve teknikte üstünlük zeytine işlemez. Zeytin ağacı yüzlerce yıl yaşar. Beş yüz senelik ağaç hala zeytin verir. Tarımda ve teknolojide üstün bazı ülkeler beş yüz yıllık zeytin ağacından daha genç!
Bu ülkeler geride olduğu zeytin üretimine öncelik vererek 10 yıldan beri çok büyük alanlara zeytin ağacı dikiyorlar. Bu işte henüz yeni oldukları için dünya üretiminde henüz gerideler. Zeytin için düz ve geniş tarla gerekmez. Bayırda, kıraç toprakta bile yetişir, gübre istemez. Elle toplanır, mekanik tarıma elverişli değildir. Bazı büyük ülkelerdeki düz ve sonsuz ekim alanlarının ve mekanik tarımın avantajı zeytine işlemez.
Özetle, büyük ülkelerin tarım bilimi ve mekanik üstünlüğü mısır, buğday, soya, ayçiçeği gibi bitkilerde. Yüksek verim ve ucuz maliyet ile dünya piyasası ellerinde. O büyük ülkelerin zeytin konusunda rekabet etmesi şimdilik imkansız. O zaman rekabet etmek için sistematik bir kampanyaya geçildi. Bu nedenle, önce en sağlıklı yağ olan zeytinyağı kötülendi. Mısırözü, ayçiçeği yağı, margarin öne sürüldü. Yetmedi. Şimdi Türkiye’de zeytinleri değerli maden arama bahanesiyle söküyorlar. Hem de kendi ülkelerinde harıl harıl zeytin ağacı dikerken!
Gezdiğim bazı Avrupa ülkelerinde sadece zeytinyağının tüketildiğine, buna karşın ayçiçeğinin sadece geri kalmış ülkelere satılmak amacıyla yetiştirildiğine bizzat şahit oldum. Bu ülkelerde ayçiçeği yağı ve çekirdeği iç piyasada asla satılmamaktadır. Lütfen milli servetimiz olan zeytinlere sahip çıkalım. Atamızdan bize yadigar kalan bu ulu ve kutsal ağaçları koruyalım, ürettiklerimizi biz satalım. Bazı dış ülkelerin bir kaç yüz kilogram değerli madeni bizim topraklarımızdan alıp geriye zehirli ve bir daha tarım yapılması mümkün olmayan topraklar bırakmasına izin vermeyelim.
En sağlıklı olan zeytin ve zeytinyağı ile kalın…
