Beden Dili Evrensel mi?

Evet evrensel…

Bence dünyadaki herkesin bildiği tek dil…

Ben dört dil konuşuyor ve yazıyorum…

Türkçem Anadilim…

Fransızcam liseden…

Almancam Almanya’dan Münih Üniversitesi ‘nden…

İngilizcem Cambridge’den…

Peki, ben bu dilleri konuşuyor

Yazıyorsam…

Beden diline ne gerek var?

Beden dili evrenseldir…

Neden mi var gerek var?

Örnek; İstanbul’a en son seyahatimde bir boğaz turu esnasında hiç yabancı dili olmayan iki Afganlı kadınla tanıştım.

Bana yanlarında getirdikleri kahveden ikram ettiler.

Ve başladılar konuşmaya…

Ortada yabancı dil yok…

Sadece işaretler, mimikler ve elbette beden dili var…

İki kız kardeşmişler…

İstanbul’a gelmişler…

Birisi 26 yaşında bilgisayar mühendisi, diğeri 35 yaşında ekonomi okumuş…

Birisi evlenmiş boşanmış…

Diğeri bekâr…

Almanya’ya gideceklermiş…

Frankfurt’ta akrabaları var…

Anlaştık el, kol beden ve biraz da deftere yazarak…

Bir örnek de 1985 yılından… Bundan Tam 36 yıl önce.

Münih’te yaşıyorum…

Almanya’nın TEMA’sı olan BUND NATURSCHUTZ E.V’da yarı zamanlı çalışıyorum. Ve hep onur duyarım o kuruluşa beni de üye yaptıkları için.

Sit Alanlarının dökümünü çıkarıyor ve bu alanları bilgisayarla kaydediyorum.

O kadar uzun listeler çıkıyordu ki her gün…

Ben yaptığım her işi çok severek yaptım…

Bu işime de âşıktım…

Aynı zamanda Münih Üniversitesi’nde İletişim ve Uluslararası İlışkiler yan dallarımı yapıyor,

bir yandan da paramı kazanıyordum…

Tam da o yıllarda çalıştığım Almanya’nın TEMA’sı Bund Naturschutz e.v. yani Türkçesi DOĞA VE ÇEVRE KORUMA BİRLİĞİ’nin 75. Yıl kutlamaları için bir organizasyon hazırlığımız vardı.

Nürnberg’de bir ormana ek olarak 75.inci yıl anısına 75 tane çam ağacı dikecektik.

Etkinlik 3 gün sürecek ve Nürnberg’te yapılacaktı.

Paneller, konferanslar ve söyleşiler olacaktı…

İşte bu konferansa Avustralya’nın esas yerlileri olan aborojin olan bilim insanları davet edildi.

Ben de bir heyecan… Hazırlıklar için gece gündüz çalıştık.

Beklenen gün geldi, gittik otobüslerle…

Üç otobüs dolusu birlik üyesi ve yöneticiler…

75 adet ağacımızı diktik…

Ve benim de Nürnberg’de artık dikili bir ağacım vardı.

Peki, beden dili bunun neresinde diyeceksiniz?

Anlatmak istediğim şu:

Aborojin olan bilim insanlarının konuşmacı oldukları oturumda moderatör Almandı…

Soruları Almanca soruyor… Hemen bir çevirmen İngilizceye çeviriyor… Ve sonra da İngilizceden yeniden Almancaya ve sonunda da aborijin dilini bilen çevirmen Almanca’dan aborojinlerin diline çevriliyordu… Aborojin bilim insanları sadece kendi dillerinde konuşma şartı koymuşlardı çünkü.

Fakat o dil, dil değildi…

Şoklardaydım…

Mırıltı ve hırıltı arasında çok garip sesler çıkıyordu… Hiç anlaşılmayan yabani seslerdi…

Fakat konu çevre olduğu için ve slaytlar olduğu için beden dilini de çok iyi kullandıklarından, kulağıma dinleme cihazından gelen Almanca çeviriyi duymuyordum bile…

Kapılıp gitmiştim aborojin arkeolog bilim kadının konuşmasına…

Yaşamımda beni etkileyen en önemli toplantıydı…

Yarım saat tüm Avrupa’dan ve Almanya’dan gelen bilim insanları ve üyelerle kilitlendik panele.

Basın için de toplantı sonrası HAYIR demişti aborojinler.

Fakat ben dayamadım koştum…

Merdivenlerden indim o kadın profesörle el sıkışmak istedim…

Fakat hepsi yıldırım hızıyla kendi karavanlarına girip perdelerini bile kapadılar.

Artık yoktular…

Otelde de kalmayı reddettiler…

Ve ertesi sabah uçaklarına binip kendi vatanlarına geri döndüler…

O toplantıda sadece insan davranışları, beden dili ve görselliklerin tüm çevirileri boşa çıkardığını gördüm, yaşadım.

Yaşamımdaki en ilginç deneyimdir…

Hiç Avustralya’ya gitmeden bu deneyimi yaşadığim için de kendimi çok şanslı hissediyorum…

Evet, beden dili Evrenseldir…

Çin’de hiç dil bilmeyen bir Çinliyle

Kutuplarda bir eskimoyla

Afrika’da bir kadınla

Amazon ormanlarında bir çocukla

Konuşabilirsiniz…

Onu anlayabilirsiniz…

Tek şart;

Beden Dilini Bilmek

Gözlere Bakmak

Sesin Ritminden kelimeleri anlamak

Görselliklerden yararlanmak

Ve İNSAN’ı anlamak

Okumak

Empati yapabilmek

Ve ruhunu ve bedenini o dili anlamak için kullanmak…

Kalın sağlıcakla ve sevgiyle…

SerGiBay/11.7.2022

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu