TİMBİR’den BİK’in kararına tepki

Türk İnternet Medya Birliği,  Basın İlan Kurumu tarafından hazırlanan ve Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmeliğe tepki gösterdi. TİMBİR tarafından yapılan açıklamada, “Türk İnternet Medyasına, doğmadan ölmeyi reva gören bir yaklaşımla, kanunun iradesini ve geniş çerçevesine ket vuran bir yazım tekniği ve ele alma biçimi ile kaleme alınan bu yönetmeliği kabul etmek mümkün değildir” ifadelerine yer verildi.

Basın İlan Kurumu’nun (BİK) tarafından hazırlanan ve Resmi Gazete’de yayımlanan internet haber sitelerine verilecek resmi ilan ve reklamlara ilişkin yönetmeliğe istinaden basın açıklaması yapan Türk İnternet Medya Birliği; “Pek çok konuda detaylı bir düzenleme getiren bu yönetmelikle yerel internet medyasının, Kanunun yürürlüğe girmesiyle sevinen yüzünü bir anda ümitsizlik kaplamıştır. Türk İnternet Medyasına, doğmadan ölmeyi reva gören bir yaklaşımla, kanunun iradesini ve geniş çerçevesine ket vuran bir yazım tekniği ve ele alma biçimi ile kaleme alınan bu yönetmeliği kabul etmek mümkün değildir. İnternet Haberciliğinin ruhuna aykırı şartlar var. Yönetmelik şartları ağırlaştırmanın yanında, il ve ilçe kategorileri de yanlış ve ülke gerçeklerinden uzak tasnif edildiğini, istenilen mali ve çalışan şartları sebebiyle yerel internet medyasının yaşaması değil ölmesinin istendiğini görmekteyiz. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının yaptığı düzenleme ile Basın Kartları noktasındaki gerçekçi ve yerel medya ile uyumlu çerçevesinin BİK düzenlemesine esas alınması gerektiğini belirtmek isteriz” dedi.

Karar vericiler tarafından dikkate alınması gereken hususları da belirten TİMBİR; “BİK kör sağır olmaya devam etmek istiyor. Bazı gazete sahiplerinin internet medyasını istememesinin esiri olundu. Türk internet medya birliği 7 ülke, 81 il de temsilciliği bulunan sayıları 1000’e yaklaşan internet haber sitesinden oluşan bir birlikteliktir. Bu kapsamda sektörün beklediği internet Yasası ile çok önemli bir başlangıç yapılmış ve birlik olarak her sürecinde destek verdiğimizi beyan etmiştir. Bu kapsamda üyelerimizle yapmış olduğumuz istişareler neticesinde aşağıdaki önerilerin iletilmesine karar verilmiştir. TBMM ve Cumhurbaşkanlığı iradesi yok sayıldı. Seçime giderken milli ve yerli Anadolu internet medyasına reva görülen bu uygulama büyük zarar verir. Sınıflandırma Akreditasyon, Sertifikasyon, Belgelendirme aşamalarında dikkat edilmesi gereken en önemli husus internet sitelerinin kriterlerinin doğru belirlemekten geçmektedir. İnternet Haber Sitelerini sınıflandırmanın en uygun çözüm olacağı kanaatindeyiz. Bu noktadaki önerimiz internet haber sitelerini Yerel Haber Siteleri, Bölgesel Haber Siteleri, Ulusal Haber Siteleri kategoride toplamaktır. Yapılan sınıflandırma hem asgari şartların belirlenmesinde hem de aynı oranda hak kazanılması anlamına gelmelidir. Önerilerimiz hiç dikkate alınmadı. Aranan asgari eleman için; kadrolu şartının yanında ve hizmet alımı noktasında da imkan sağlanmalıdır. Zira özellikle teknik konularda bir site için 1 eleman çalıştırmaya gerek yoktur. Bu konuda oluşacak asist sistemlerinden sözleşme kapsamında 24 saat hizmet alınabilir. Bekleme süresinde sitenin geçmişi de dikkate alınmalı, kademeli bekleme süresi getirilmelidir. Zira belirli bir etkinliği, tıklanma ve talep durumu olan sitelerin kanundan önceki varlıklarının ve eskiliklerinin gözetilerek durumun ele alınmasıdır. Bunun geçici ve ek bir madde ile “görece daha kolay bir hak sahipliği” modeli ile ortaya konması “müktesep hak” disiplini açısından önemlidir. Zaten, bu anlamda rüştünü ispatlamış İHS’ler olarak bunların sisteme dahil edilmesi önemlidir” açıklamasını yaptı.

Türk İnternet Medya Birliği (TİMBİR) tarafından yapılan açıklamanın devamında ise şu ifadelere yer verildi: “Yerel haber siteleri; Büyükşehir olmayan il merkezleri ve ilçelerde kurulmuş İHS’ler 2+1 çalışan, +1 elemanı teknik destek, içerik desteği veren bir kurumdan aylık sözleşme ile hizmet alabilir. Büyükşehirde yer alan ancak nüfusu 100.000’i geçmeyen taşra ilçelerde yer alan o ilçenin adı veya tanımı ile yayın yapan haber siteleri, yerel haber sitesi olarak başvurabilir. Bölgesel haber siteleri; Büyükşehir veya en bir bölge adı ile haberler yapan İHS’ler. 3+1 kişi çalışan. Ulusal haber siteleri; Bütün ülke çapında haber yapan siteler. 13+2 çalışan, ve 7 coğrafi bölgede bir temsilci. Bu tasnifin yapılmasının pratik faydası, yerel sitelerin devamı sağlamak ve sitelere verilecek ilan türlerini, yayın niteliği itibarıyla tasnif edebilmektedir. Bu ayrım yaparken aşağıdaki hususlar yapılan sınıflandırma oranında birer kriter olarak aranabilir: sayfa görüntüleme, özgün içerik, haber sayısı, ziyaretçi sayısı, sosyal medya hesapları, kurulum yeri, sitenin ismi, şirket merkez, haber içeriği, yerel haber, etkileşimi yoğun biçimde aldığı yer, tıklanma sayısı, etkileşim alma vb. Diğer şartları karşılamak kaydıyla; Beyanname verdiği tarih dikkate alınarak; 10 Yıl Ve Üzeri Yayın Yapan İHS’ler için; 3 Ay Bekleme Süresi, 5-10 Yıl Arası Yayın Yapan İHS’ler için; 6 Ay Bekleme Süresi, 2-5 Yıl Arası Yayın Yapan İHS’ler için; 1 Yıl Bekleme Süresi, 2 Yıldan Az Yayın Yapan İHS’ler için; 2 Yıl Bekleme Süresi uygulanabilir. Sitelerin güvenlik, KVKK ve internet alt yapısı, siber koruma alanlarına dönük kriterler getirilmesi, İHS’lerin yapacağı video yayınlarının çerçevesi iyi çizilmeli, nereye kadar RTÜK denetimine tabi olacağı veya RTÜK’ün bu konudaki denetimlerinin BİK ve CBİB’yi nasıl bağlayacağı (ilan veya kart iptali vb. Konular üzerinden) hassasiyetle çözülmelidir. Emekli personelin çalışmasına ilişkin genel kuralı burada tekrar düşünmek gerekmektedir. Bir koruma alanı da, belirli bir etkinliği, tıklanma ve talep durumu olan sitelerin kanundan önceki varlıklarının ve eskiliklerinin gözetilerek durumun ele alınmasıdır. Bunun geçici ve ek bir madde ile “görece daha kolay bir hak sahipliği” modeli ile ortaya konması “müktesep hak” disiplini açısından önemlidir. Zaten, bu anlamda rüştünü ispatlamış İHS’ler olarak bunların sisteme dahil edilmesi önemlidir. Artan maliyetler gözetilerek, İHS’lerin “internet editörlüğü”, “sayfa düzeni”, “log kayıtlaması” ve benzeri teknik konuları idare etmek için “akredite kurumlardan” hizmet alınabilir kriteri getirilebilir. Böylece veri güvenliği ve geriye dönük bilgi istemlerinde site değil bu akredite kurumların bilgileri esas alınacaktır. Bu hem tartışmaları kesecek hem de İHS’leri önemli bir teknik durumdan kurtaracaktır.” Haber Merkezi

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu