Edirne’de kayıp kış: iklim değişikliği korkutuyor

Edirne Halkına iklim değişikliği konusunda sorular yönelterek, düşüncelerini sorduk.

Dünya genelinde hissedilen iklim değişikliklerinin olumsuz yüzü her geçen gün kendini göstermekte. Ülkemizde yapılan resmî araştırmalarda tarım alanlarının azalması, araçların egzoz emisyonlarının artması, bilinçsiz su tüketimi, fabrika ve evsel atıkların artması vs. gibi pek çok konuda artışın olduğunu işaret etmekte. Günümüzde iklim değişikliklerinden kaynaklanan olumsuz hava koşulları vatandaşları tedirgin etmekte. İçerisinde bulunduğumuz Kış aylarında hava sıcaklıklarının 25 dereceye kadar yükselmesi adeta ilkbahar mevsimini hissettirmekte. Muhabirimiz Bekir Tüccar  vatandaşlara, esnaflara, bilirkişi ve yetkililere  “iklim değişikliği” hakkında düşüncelerini sordu.

ARABACI: “KURAK BİR YIL GEÇİRİYORUZ”

Edirne Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Arabacı, İklim değişikliklerinin tarımda pek çok farklı mahsulde ve üründe olumsuz yönde etkisinin hissedildiğini belirtti. Arabacı; “Geçtiğimiz yıllara nazaran iklimler değişmeye başladı. Kış biraz daha ertelenmeye başladı. Bu süreç içerisinde ekinlerimizi ektik ve çıkışları esnasında biraz kuraklıktan dolayı gecikmeler oldu ama sonra ki yağan yağmurlar buğday’ın ve kanalo’nun düzgün çıkmasını sağladı. Şu an ürün sıkıntı da diyebileceğimiz bir durum yok. Ürün çıkışı ve gelişmesi açısında yeterli yağış var ama yağış çok mu? Hayır. Çok fazla yağış yok. Geçtiğimiz yıllara baktığımızda şu an kurak bir yıl geçiriyoruz. Bundan sonra ki dönem böyle kurak bir dönem olacak anlamına gelmiyor. Barajlarımıza baktığımızda su seviyelerimiz düşük, topraklarımız kış karını ve yağmurunu almadığından dolayı şu an yağmura ihtiyaç var ama mahsulün gelişmesi açısından yeterli yağış var şu an için ama önümüzde ki dönemlerde böyle kurak giderse sıkıntı olabilir.Temennimiz önümüzde ki dönemde kış yağışları iyi olur yeterli yağış alırız. Geriye dönüp baktığımızda Ekim ayının sonları gibi kuvvetli yağışlar başlıyordu kasım ve aralık ayı soğuk ve yağışlı geçiyordu. İklimler biraz daha kaymaya başladı. Bununla ilgili birçok yerde ağaçlandırmalar yapılıyor. Ormanlarımızı yok etmeyelim, yeni ormanlar oluşturalım. Doğayı korursak doğa her zaman dengesini sağlar. Biz ağaçları kesersek doğanın dengesini bozarsak bu çok hoş olmaz hepimizi olumsuz yönde etkiler. Doğayı koruyalım, Elimden geldiği kadar ağaçlandırma yapalım zaten ağaçlandırma yavaş yavaş yapılıyor” dedi.

BİLGEN; “2 GÜNDE MALZEME ÇÜRÜYOR VE ATIYORUZ”

         Edirne’nin Sosyete Manavı olarak tanınan manavı Aydoğan Bilgen, iklim değişikliklerinin manav esnaflarının da işlerini kötü yönde etkilediğini belirtti. Bilgen; “Yaklaşık 50 yıldan beri bu mesleği yürütüyorum. Bu zamanlarda Kar olması lazım havalar anormal derecede. Soğukta kestane, mandalina, portakal yenir C vitamini olarak  ama hava sıcak olunca maalesef insanlar yemiyor. Biz bu zamanlarda 2 metre kar görüyorduk. Anormal bir hava değişimi var. Kışlık malzeme sattığımızdan dolayı havalar sıcak olduğu için 2 günde malzeme çürüyor ve atıyoruz” şeklinde konuştu.

ATLI: “ELEKTRİKLİ SİSTEME GEÇERSE ÇOK DAHA İYİ OLUR”

Taksici esnafı olan Kerim Atlı, iklim değişikliklerinin tüm meslekler üzerinde olumsuz yönde etkisi olduğunu ifade etti. Konunun bireysel eğitimle birlikte toplumsal bilincin artmasının zaman içerisinde olumlu yönde değişebileceğini belirten Atlı; “Yaklaşık 3 yıldır taksicilik yapıyorum. Havaların güzel olması aslında bizim için yanıltıcı olarak iyi gözüküyor. Havalar iyi olunca insanlar geziyor ancak şöyle bir yanı da var. Her şey mevsiminde güzel oluyor. Hava yağmurlu ve karlı olunca insanlar arabalarını bırakıp taksiye biniyor. Havaların böyle olması bizim işlerimizi sekteye uğratıyor. İnsanlar geziyor gibi gözükse de çoğu yaya geziyor. Bana kalırsa otobüsler ve diğer araçlar elektrikli sisteme geçerse çok daha iyi olur, egzoz emisyonu azalır. Göllerin suyunun azalması, tarım alanlarının azalması, balık sayılarının ve canlı türlerinin azalması mevsim geçişlerinden olduğunu düşünüyorum. Değişimine bir şekilde ayak uydurmak gerekiyor. Eğer ki artık bazı bildiğimiz alışkanlıklarımızı değiştirmek gerekiyorsa bunu hemen yapmalıyız. Ç,ünkü yarın öbür gün bu şekilde kötü şekilde giderse, çok az yaşam alanı kalacak” ifadelerini kullandı.

BİSTİREN; “İKLİM DEĞİŞİKLERİ BENİ TEDİRGİN EDİYOR”

Balıkpazarı semtinin olmazsa olmazlarında balıkçı esnaflarına iklim değişikliğini sorduk. Balıkçı Feridun Bistiren, iklim değişikliklerinin balık çeşitlerini ve sayılarını azalttığını belirtti. Bistiren; “Mevsim değişiklerinden dolayı bizim şu anda istediğimiz balıklar yok. Örnek vermek gerekirse bu sene çinekop ve palamut hiç olmadı. Ton balığı çıktı piyasaya. İklim değişikleri beni tedirgin ediyor. 10 yıl sonra bu mesleği yapabileceğimi düşünmüyorum. Aralığın 23’ü hava sıcaklığı 20 derece olmuş. 61 yaşındayım ilk defa böyle bir hava görüyorum . Böyle bir iklim ve yıl görüyorum. Bu sıcaklıkta balıklar azalır ve tükenir. Havalar soğusun ki bizde balığı bulalım. Ne vatandaş uygun fiyata balık alıyor ne de biz uygun fiyata alıyoruz. İklime istinaden az da olsa balık fiyatlarında artış oluyor. İklim değişikliklerinin yanı sıra yanlış avcılıkta olunca, iş iyice içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Balığı tabiat çoğaltıyor ama azsa demek ki bizde bir problem var” dedi.

BALTA: “ÇEVRE BİLİNCİ ARTMALI”

Samet Balta, iklim değişikliği hakkında yetkililerin çeşitli çalışmalarla halkı bilinçlendirmesi gerektiğini belirtti. Balta, iklim değişikliklerinin insan yaşamını olumsuz etkilediğini belirterek; “İklim değişkliği artık tüm dünyanın gündemi halinde çünkü hava durumları çirkin yüzünü bize hissettiriyor. Yiyeceklerimizde, soluduğumuz havada, içtiğimiz suya kadar herşeyde artık iklim değişikliğinin ne denli önemli olduğunu anlıyoruz. İnsanlar olarak doğayı en çok zarar veren canlılar bizleriz ki bunun bedelini de günümüzde dolaylı bir şekilde ödüyoruz. Öncelikle plastik kullanımından, atıkların değerlendirilmesine kadar pek çok konuda toplum bilinci oluşturulması gerektiğine inanıyorum. Kentlerdeki yetkililer iklim değişikliği konusunda eğitimler, seminerler, söyleşiler düzenleyerek bir nebze katkı sağlayabilirler. Çevre bilinci artmadan yaşadığımız olumsuz hava koşullarını düzeltmemiz ve geri kazanmamız mümkün değil” şeklinde konuştu.
Bekir TÜCCAR-Ali KARAMAN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu